top of page
  • Yazarın fotoğrafıBahrican Halatçı

Makale | Türkiye’nin Afrika Açılımı: Türkiye-Afrika İlişkilerinin Altında Yatan Temel Dinamikler

Güncelleme tarihi: 2 Tem 2021


Giriş

20. yüzyılın sonlarında Türkiye’nin Afrika’ya yönelik oluşturduğu çoklu değişim siyasetinde ‘‘Afrika’ya Açılım Faaliyet Planı’’, önemli bir rol oynamaktadır. 1998 yılında ilan edilen bu plan, Afrika kıtasına yönelik yeni dış siyasetin ilk hareketi ve Türkiye-Afrika ilişkilerinde atılan büyük bir adımdır. Siyasi, askeri, iktisadi ve kültürel alanlarla ilgili mühim maddeleri barındıran Eylem Planı, Türkiye-Afrika münasebetlerinin sağlam temeller üzerine kurulmasını ve karşılıklı menfaatler elde edilmesini amaçlamaktadır. Türkiye Açılım Planı’nı imzalayarak hem ihmal ettiği Afrika kıtasına geri dönüş yapıyor hem de yeni iktisadi ilişkiler zemini oluşturmuş oluyordu. Hiç şüphesiz Türkiye’nin bu planı açıklamasının altında yatan temel etkenlerden birisi Soğuk Savaşın ardından küresel siyasetin yeniden şekillenmesidir. Soğuk savaştan liberalizmin galip çıkması ve dünyadaki yeni ekonomik sistemin buna göre şekillenmesinin ardından İngiltere, Çin, Rusya, Fransa ve ABD’nin Afrika’ya olan ilgileri bariz bir şekilde artmıştır.


Eylem Planı’nın imzalanmasının altında yatan diğer bir sebep 1997 yılında Türkiye-AB siyasi münasebetlerinin kötüleşmesidir. Bu gelişme Türkiye’yi, geçmişten beri köklü bağlara sahip olduğu Kafkasya, Ortadoğu ve Afrika gibi bu bölgelere yüzünü çevirmeye sevk etti. Bu doğrultuda Türkiye hazırlanan Afrika Açılım Planı vasıtasıyla ekonomik programlarını da hayata geçirmeye hazırlanıyordu. 1999 yılındaki Marmara depremi ve 2000’li yılların başında karşı karşıya kaldığı büyük iktisadi buhran Türkiye’nin Afrika Açılım Eylem Planı’nın kâğıt üzerinde kalmasına yol açarak uygulanmasını geciktirmiş, ancak 2002 genel seçimlerinden sonra oluşan yeni hükumet tarafından tekrardan gündeme alınarak hayata geçirilebilmiştir.


Türkiye’nin Afrika Açılım Eylem Planı

1998 yılında duyurulan Afrika Açılım Eylem Planı’nın ardından Türkiye ve Afrika’da zirveler ve toplantılar düzenlenmiş, Eylem Planı'nın maddeleri teker teker hayata geçirilerek Türkiye-Afrika ilişkilerinde önemli gelişmeler sağlanmıştır. Bu önemli gelişmelerden ilki Türkiye’nin 2005 yılını ‘‘Afrika yılı’’ ilan etmesidir. 2005 yılı Türkiye’nin Afrika’da görünmeye başladığı, ilişkilerin çok muhataplı şekilde yürütülmeye başlandığı yıl olması sebebiyle önem arz etmektedir. 2002 yılından itibaren Afrika Birliği zirvelerine misafir ülke konumunda katılmaya başlayan Türkiye, 2005 yılında Afrika Birliği nezdinde gözlemci ülke statüsü kazanmıştır. [1]Bu tarihten itibaren Afrika da, Türkiye kamuoyunda daha çok gündem olmaya başlamıştır. [2]Aynı yıl içerisinde Türkiye İşbirliği Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da ilk program ofisini açması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Güney Afrika, Fas, Etiyopya ve Tunus’a gerçekleştirdiği resmi ziyaretler Eylem Planı’nın önemli gelişmelerinden bazılarıdır. 2005 yılındaki bu resmi ziyaretlerle görünür hale gelen Türkiye-Afrika ilişkileri sadece Dışişleri ile sınırlı kalmamış, Türkiye’deki önemli kamu kurum ve kuruluşlarının Afrika’ya açılmalarına da öncülük etmiştir. Böylelikle Türkiye-Afrika ilişkileri, çok muhataplı bir yapıya kavuşmuştur.


2008 yılı Türkiye-Afrika ilişkilerinde önemli değişimlerin yaşandığı bir yıl olmuştur. [3]2008 yılında Addis Ababa’da düzenlenen 10. Afrika Birliği zirvesinde Türkiye; Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore’nin ardından Afrika Birliğinin ‘‘stratejik ortağı’’ kabul edilmiştir. 2008 yılının bir diğer özelliği Türkiye-Afrika ilişkilerinde yavaş yavaş kurumsallaşmanın ön plana çıkmasıdır. [4]Aynı yıl içerisinde Türkiye, Afrika Kalkınma Bankası’nın (AFDB) bölge dışı 25. üyesi olmuştur. [5]18-21 Ağustos 2008 yılında Türkiye-Afrika İşbirliği zirvesi ilk kez İstanbul’da düzenlenmiştir. [6]Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki işbirliğini amaçlayan zirve, Afrika kıtasından 50 ülkenin Devlet Başkanı ve bakanlarının katılımıyla gerçekleşmiştir. Türkiye-Afrika İşbirliği Formundan önce Sivil Toplum ve İş Formu düzenlenmek suretiyle Türkiyeli ve Afrikalı iş adamlarının bir araya gelmesi sağlanarak farklı alanlarda işbirliklerinin kurulması planlanmıştır.


1998 yılında Eylem Planı’nın ilan edilmesinin ardından 2008 yılındaki stratejik ortaklık sürecine kadar yaşanan gelişmeler içerisinde en önemlisi, Türkiye’nin müstakil 50 Afrika ülkesinin desteğini alarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun (BMGK) 2009-2010 dönemi geçici üyeliğine seçilmesidir. Türkiye’nin bu başarıyı 2015-2016 dönemi BMGK geçici üyeliği için tekrar edememiş, [7]2009-2010 döneminde kurulda 151 ülkenin desteğini almış olan Türkiye bu defa sadece 60 ülkeden destek görebilmiştir.


[8]Afrika’ya Açılım Eylem Planı kapsamında alınan önemli kararların bazıları şunlardır;


1) Afrika kıtasında elçilik bulunmayan ülkelerde yeni elçiliklerin açılması.

2) Temsilcilik bulunmayan Afrika ülkelerinde fahri konsolosluklar açılması.

3) Afrika ülkelerine üst düzey ziyaretlerde bulunulması ve resmi heyetlerin gönderilmesi.

4) Afrika Kalkınma Bankasına ve Afrika İthalat ve İhracat Bankasına üye olunması.

5) Türk Bankalarının Afrika’da şubeler açması.

6) Yatırımların karşılıklı olarak korunması ve özendirilmesi.

7) Hava ve Deniz ulaşımının geliştirilmesi.

8) Çifte vergilendirmenin önlenmesi.

9) Afrika ülkelerinde düzenlenen fuarlara katılım sağlanması.

10) İnsani yardımlar yapılması.


Bu maddelerin yanı sıra Türkiye-Afrika ilişkilerinin geliştirilmesi için eğitim ve kültür alanlarında da önemli adımlar atılmış, kıtanın genelinde araştırma merkezleri ve program ofisleri açılmıştır. Bu kurum ve kuruluşlar ikili ilişkilerin geliştirilmesine katkı sunmanın yanı sıra sömürge döneminin Afrika insanı hakkında oluşturduğu tahkir edici yaftaları yırtarak kıtanın insancıl ve hoşgörülü yapısını dünyaya doğru şekilde aktarmayı da amaç edinmişlerdir.


Türkiye-Afrika ilişkilerini inşa etme sadedinde üniversitelerarası işbirliği teşvik edilmiş, Afrikalı öğrencilere verilen burs sayılarının artırılması kararlaştırılmıştır. [9]Ayrıca Eylem Planı çerçevesinde Türkiye’yi Afrika’ya, Afrika’yı da Türkiye’ye tanıtmak amacıyla akademisyenlerin, belgeselcilerin, gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşları gönüllülerinin kıtaya giriş ve çıkışlarını kolaylaştırma yönünde pasaport ve vizelerde çeşitli imtiyazlar tanınmıştır.


Türkiye’nin 1998 yılı içerisinde Afrika’ya yönelik oluşturduğu Afrika Açılım Eylem Planı, kıta ülkeleriyle olan mevcut ilişkilerini geliştirme fırsatı ve Türkiye’nin kıtadaki büyükelçilik sayılarını arttırmasına imkân sağlamıştır. Türkiye bu suretle hem ikili münasebetleri hızlandırmayı hem de Türk iş adamlarının yapacakları yatırımları güvence altına almayı amaçlamıştır. Büyükelçilikler buna ilave olarak doğru bölgelere yatırım yapılmasında da yol gösterici olmaktadırlar. [10]2003 yılında Türkiye’nin Afrika’daki elçilik sayısı 12’ydi ve bu elçiliklerden sadece 7’si Sahra-altı Afrika olarak tanımladığımız bölgedeydi. Diğer 5 elçilik Kuzey Afrika ülkeleri olan Libya, Tunus, Mısır, Fas ve Cezayir’deydi. Daha önce Gana, Tanzanya ve Somali’deki elçilikler ise iç savaşlar ve ekonomik sebeplerle kapatılmıştı. [11]15 Şubat 2021 tarihinde Etiyopya’nın Ankara’daki yeni büyükelçilik binasının açılışında Türkiye Dışişleri Bakanı’nın Togo ve Gine Bissau’da büyükelçilikler açarak kıtadaki büyükelçilik sayısını 44’e yükselteceklerini duyurmasının ardından [12]1 Nisan 2021 tarihinde Togo’da Lome büyükelçiliği açılmıştır. [13]Eylem planı uyarınca kıtadaki elçilik sayısını artıran Türkiye’nin, 2021 yılı itibariyle kıtada 43 büyükelçiliği bulunmaktadır.

Türkiye-Afrika İlişkilerinin Altında Yatan Temel Dinamikler Nelerdir?

Diplomasi başta olmak üzere tarih, din, ticaret, kültür, eğitim, sağlık, güvenlik, göç ve insani yardımlar Türkiye-Afrika ilişkilerinin altında yatan temel etkenlerdir. Türkiye-Afrika ilişkileri sadece bu faktörlerle sınırlı kalmayıp karşılıklı beklentiler, birbirlerinin iç siyasetine müdahil olmama, uluslararası siyasette birlikte hareket etme ve bunu geliştirmeye dair karşılıklı duygu ve düşünceler, ilişkilerin seyrini belirleyen önemli dinamiklerdir.


20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Türkiye, Afrika ülkeleriyle olan münasebetlerine ivme kazandırmak için belli girişimlerde bulunmuş fakat Türkiye’de yaşanan bazı olumsuzluklar (askeri darbe ve muhtıralar ile bazı dönemlerde hükümetlerin ve buna bağlı olarak dış siyasetin sık değişmesi, 1999 Marmara Depremi …) sebebiyle istenen netice elde edilememiştir. 2000’li yıllarda Türkiye-Afrika ilişkileri yeni bir zemin üzerinde yükselmeye başlamış, kıta ülkelerinin uluslararası siyasette yükselişine de bağlı olarak siyasi ve ticari alanlarda hız kazanmıştır.[14]


Türkiye, Afrika ülkeleriyle diplomatik ve ekonomik amaçlı ilişkilerin yanı sıra eğitim, sağlık, güvenlik, kamu diplomasisi, insani yardım alanlarında bölgesel ve kıtasal örgütlerle ilişkilerini geliştirme yönünde siyaset izlemiş ve bunun müspet neticelerini de görmüştür. Afrikalı ülkelerin iç siyasetine müdahil olmama, ülkelerin geleceğine yönelik planlara saygılı olma ve ‘‘Afrika’nın meselelerine Afrikalı çözümler getirme’’ yaklaşımı Türkiye’nin, Afrika ülkelerinin nazarında güvenilir bir ülke olmasına katkı sağlamaktadır.


Türkiye benimsediği kıta ülkelerinin iç işlerine müdahil olmama, ancak "insani sorunlara kayıtsız kalmama" ilkesi ve bu ilkeye uygun davranışı, kendine has özgünlüğünü ortaya koymaktadır. Buna karşılık [15]doğunun önemli güçleri Hindistan ve Çin kıtaya iktisadi kaynak olarak değerlendirirken, Fransa ve İngiltere gibi Batılı güçler ise buraya yönelik tek taraflı güvenlik merkezli siyasi bir tutum benimsemektedirler.


21. yüzyılda siyasi, askeri, iktisadi ve kültürel faktörleri kapsayacak şekilde Türkiye-Afrika ilişkilerini çok nitelikli bir şekilde ele almakta fayda vardır.


Türkiye’nin özellikle Sahra altı Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerinde diğer kurumların yanı sıra Türk Hava Yolları, Yunus Emre Enstitüsü, Diyanet İşleri Vakfı, Türkiye Maarif Vakfı ve Türkiye İşbirliği Koordinasyon Ajansı büyük öneme sahiptir. [16]Türkiye’nin Afrika’ya yaptığı yardımlar bir yandan Türkiye’yi Afrika’da görünür kılarken, diğer yandan sömürgeci olarak yaftalanmasını da engellemektedir. Özellikle TİKA, Türkiye’nin kıtaya yönelik sosyal yardımların dağıtılmasında furgon rolü oynamaktadır. [17]Afrika kıtasına en çok uçuş gerçekleştiren hava yolu şirketi unvanına da sahip olan Türk Hava Yolları, irtibata geçilen ülkelerle Türkiye’nin iletişimini kolaylaştırmaktadır. Türkiye bu kurumlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları sayesinde bölgedeki varlığını önceki yıllara kıyasla daha güçlü hissettirmektedir. Türkiye’nin Afrika’da kazandığı mevkinin, kıtanın gelecekte önemini giderek arttıracağı dikkate alındığında daha değerli hale geleceği kesindir.

 

[1] Yeni Şafak, ‘‘ Erdoğan Afrika’ya Kapı Açtı’’, https://l24.im/ZHp1 [2] T.C. Dışişleri Bakanlığı, ‘’ Afrika Birliği’’, http://www.mfa.gov.tr/afrika-birligi.tr.mfa [3] T.C. Dışişleri Bakanlığı, ‘‘Afrika Birliği’’, http://www.mfa.gov.tr/afrika-birligi.tr.mfa [4] Barış Şengül, ‘‘21. Yüzyılda Afrika-Türkiye İlişkileri(2005-2015)’’, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2015, s.81. [5] T.C. Dışişleri Bakanlığı, ‘‘Afrika Birliği’’, http://www.mfa.gov.tr/afrika-birligi.tr.mfa [6] Ali Balcı, ‘‘Türkiye Dış Politikası’’, İstanbul: Alfa Yayınları, 2017, s.279 [7] CNN Türk, ‘‘ Türkiye BM’de Geçici Üyeliğe seçildi’’, https://www.cnnturk.com/2008/dunya/10/17/turkiye.bmde.gecici.uyelige.secildi/497124.0/index.html [8] Şenay Hiçyılmaz, ‘‘Türkiye-Afrika Ekonomik İlişkileri: Nijerya, Etiyopya, Sudan ve Angola Örneği’’, Erciyes Üniversitesi, 2017, s.11. [9] Derya Beden Erdoğan, ‘‘Türk Dış Politikasında Afrika Açılımı: Neden, Yöntem ve Sonuç’’, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2003, s.83-85. [10] Numan Hazar, ‘‘Küreselleşme Sürecinde Afrika ve Türkiye İlişkileri’’, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2011, s. 123-124. [11] Anadolu Ajansı, ‘‘Etiyopya’nın Ankara’daki Yeni Büyükelçilik Binasının Açılışı Yapıldı’’. https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/etiyopyanin-ankaradaki-yeni-buyukelcilik-binasinin-acilisi-yapildi/2145413 [12] SonDakika, ‘‘Togo Dışişleri Bakanı Robert Dussey’in Türkiye Temasları Afrika Basınında’’, https://l24.im/IV2M [13] T.C. Dışişleri Bakanlığı, ‘‘Türkiye-Afrika İlişkileri’’. http://www.mfa.gov.tr/turkiye-afrika-iliskileri.tr.mfa [14] Serhat Orakçı, ‘‘Türkiye-Afrika ilişkileri’’, İstanbul: İNSAMER, 2018, s.228. [15] Abdirrahman Ali, ‘‘Turkey’s Foray İnto Africa: A New Humanitarian Power’’, Insight Turkey, Vol. 13, No.4, 2011, pp.72. [16] Aljazeera Turk, ‘‘Açılımdan Ortaklığa Türkiye’nin Afrika Politikası’’. http://www.aljazeera.com.tr/gorus/acilimdan-ortakliga-turkiyenin-afrika-politikasi [17] Murat Erata, ‘‘Sahra-altı Afrika’da Enerji: Türkiye-Afrika Ortaklığı’’, İstanbul, Alelmas Yayınları, 2019, s. 238.



KAYNAKÇA

Kitaplar

Balcı, Ali, ‘‘Türkiye Dış Politikası’’, 4 Baskı, İstanbul: Alfa Yayınları, 2017, s.279.


Erata, Murat, ‘‘Sahra-altı Afrika’da Enerji: Türkiye-Afrika Ortaklığı’’, 1 Baskı, İstanbul: Alelmas Yayınları, 2019, s. 224-257.


Hazar, Numan, ‘‘Küreselleşme Sürecinde Afrika ve Türkiye İlişkileri’’, 2. Baskı, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2011, s. 123-124.


Orakçı, Serhat, ‘‘Türkiye-Afrika ilişkileri’’, 1 Baskı, İstanbul: İNSAMER, 2018, s.228.


Dergi Makaleleri

Ali, Abdirrahman, ‘‘Turkey’s Foray İnto Africa: A New Humanitarian Power’’, Insight Turkey, Vol. 13, No.4, 2011, pp.72. https://www.insightturkey.com/file/611/turkeys-foray-into-africa-a-new-humanitarian-power-fall-2011-vol13-no4


Tezler

Erdoğan, Derya Beden, ‘‘Türk Dış Politikasında Afrika Açılımı: Neden, Yöntem ve Sonuç’’, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2003, s.83-85. Yüksek Lisans Tezi


Hiçyılmaz, Şenay, ‘‘Türkiye-Afrika Ekonomik İlişkileri: Nijerya, Etiyopya, Sudan ve Angola Örneği’’, Erciyes Üniversitesi, 2017, s.11. Yüksek Lisans Tezi


Şengül, Barış, ‘‘21. Yüzyılda Afrika-Türkiye İlişkileri(2005-2015)’’, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 2015, s.81. Yüksek Lisans Tezi


İnternet Kaynakları

Aljazeera Turk, ‘‘Açılımdan Ortaklığa Türkiye’nin Afrika Politikası’’. http://www.aljazeera.com.tr/gorus/acilimdan-ortakliga-turkiyenin-afrika-politikasi Erişim: 02.04.2021


Anadolu Ajansı, ‘‘Etiyopya’nın Ankara’daki Yeni Büyükelçilik Binasının Açılışı Yapıldı’’. https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/etiyopyanin-ankaradaki-yeni-buyukelcilik-binasinin-acilisi-yapildi/2145413 Etkileşim: 22.03.2021


BBC, ‘‘Türkiye'nin Afrika politikası: Açılımdan nüfuz arayışına’’, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-54453903 Etkileşim: 31.03.2021


CNN Türk, ‘‘ Türkiye BM’de Geçici Üyeliğe seçildi’’, https://www.cnnturk.com/2008/dunya/10/17/turkiye.bmde.gecici.uyelige.secildi/497124.0/index.html Erişim: 29.03.2021


T.C. Dışişleri Bakanlığı, ‘‘Afrika Birliği’’. http://www.mfa.gov.tr/afrika-birligi.tr.mfa Erişim: 28.03.2021


T.C. Dışişleri Bakanlığı, ‘‘Türkiye-Afrika İlişkileri’’. http://www.mfa.gov.tr/turkiye-afrika-iliskileri.tr.mfa Erişim: 28.03.2021


Yeni Şafak, ‘‘ Erdoğan Afrika’ya Kapı Açtı’’. https://www.yenisafak.com/gundem/erdogan-afrikaya-kapi-a%C3%A7ti-2714447 Erişim: 03.04.2021



bottom of page