top of page
  • Yazarın fotoğrafıEndris Mekonnen Faris

Analiz | Etiyopya'nın Yaklaşan Seçimleri, Geçmiş Tecrübeleri ve Muhtemel Sonuçlar

Güncelleme tarihi: 13 Tem 2021


Etiyopya'da 2020 yılında yapılması planlanan genel seçimler koronavirüs salgını nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmişti. Bunun akabinde merkezi hükümet ile Tigray bölge idaresi arasında başlayan siyasi kriz askeri çatışmaya dönüştü. Bu çatışmalar neticesinde Etiyopya ordusu Tigray bölgesinin başşehri Mekelle’nin kontrol altına alındığını ve bölgeye yönelik askeri harekâtın zaferle neticelendiğini açıkladı. Önümüzdeki Etiyopya seçimleri Başbakan Abiy Ahmed'in en önemli demokratik imtihanı olacak. Abiy Ahmed hem iktidarını daha da önemlisi ülkenin bütünlüğünü koruyabilecek mi? Bu sorunun cevabı 5 Haziran'da yapılacağı açıklanan seçimlerin neticesine bağlı görünüyor.


Etiyopya, 1991'de nihayete eren yaklaşık yirmi yıllık iç savaştan sonraki altıncı genel (ve yerel) seçimine gidiyor. Daha önce 29 Ağustos 2020’de yapılacağı açıklanan seçimin tarihi covid-19 salgını sebebiyle önce belirsiz olarak ertelenmekle birlikte Federal Sağlık Bakanlığı, salgına karşı gerekli tüm tedbirler alınırken hükümeti seçim yapmaya teşvik etmişti. Nihayet Etiyopya Milli Seçim Kurulu (NEBE) seçimlerin 5 Haziran 2021'de yapılacağını açıkladı. Seçimin ülke çapında tehir edilmesine karşılık, on eyalet bölgesinden biri olan Tigray, yerel seçimlerini Eylül ayında gerçekleştirdi ve bu, 1991 sonrası Etiyopya siyasetine hakim parti olan Tigrayan Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ile 2018'de yeni kurulan federal hükümet arasındaki gerginliği artıran önemli bir adım oldu. Addis Ababa'daki hükümet seçimi reddederek sonuçlarını gayri meşru ilan etti. Merkezi hükümet ayrıca Tigray bölgesel eyalet meclisi ve bölgenin en yüksek yürütme organıyla her türlü ilişkiyi kesme kararı da aldı. Yapılacak seçimin önceki seçimlerle karşılaştırması Etiyopya'da son bir yılda gelişen siyasi olaylar, yaklaşan seçimlerin görünümünü geçmiş seçimlerle benzeştirmekle birlikte, birkaç özellik bu seçimin öncekilerden iyi ya da kötü bazı farklılıklar göstereceği ortak kanaatini oluşturmaktadır. Her şeyden önce, önceki seçimlerden farklı olarak, hemen hemen tüm rakip siyasi partiler yaklaşan seçimlere katılmak için çalışıyorlar. Halbuki 2005'teki seçim dışında bundan önceki seçimler sırasında, önde gelen muhalefet partilerinin önde gelenleri Etiyopya dışında mecburi sürgündeydiler ve güçlü muhalefet partileri sistematik olarak genel ve yerel seçimlere katılmaktan alıkonuluyordu. Yine öncekilerden farklı olarak, bu seçim, arkasından çeşitli reformlar yapmayı vadeden iktidar partisi içindeki liderlik değişikliğinden sonra yapılmaktadır. Bazı belirsizliklerin vaat edilen reformların tam olarak gerçekleşmesini gölgelemesine ve Etiyopya'da son zamanlarda artan siyasi hoşnutsuzluklara rağmen, liderlikteki değişiklik ve ardından Etiyopya Halkın Devrimci Demokratik Cephesi’nin (EPRDF( Refah Partisi’ne (PP) dönüşmesi, önümüzdeki seçimlerde önemli bir canlılık oluşturmaktadır. Yeni siyasi canlanma kendi başına, diğer siyasi partilerin gelişmesine ve sulhçu, tarafsız ve adil bir seçime katılmasına potansiyel olarak yardımcı olacak yeni irtibatlara imkân sağlamaktadır. Üçüncü fark, yaklaşan seçimin yeniden yapılandırılmış bir seçim kurulu tarafından yönetilecek olmasıdır. Gidişatını ve geleceğini bekleyip görme ihtiyacına rağmen, çok sayıda muhalefet partisi, yeniden teşkilatlanan ve mecburi ihtiyaç durumundaki reformu uygulayacak kurul olan seçim kurulunu, gerçek bir bağımsız enstitüye dönüşeceği ve seçimi bu şekilde yöneteceği beklentisiyle desteklemeye yatkınlık gösterdi. Ancak, geçmiş seçimlerle aşağı yukarı aynı özelliklere sahip olması ihtimali yaklaşan seçimin de olumlu görünümünü gölgelemektedir. Uzun süredir beklenen dönüşüm, artan sayıda Etiyopyalı tarafından arzuladıkları şeyi getirmeyen bir şey olarak görülüyor. Son iki yılda gelişen siyasi hareketler, 2018 öncesi karanlık senaryoların yavaş yavaş geri döndüğünü gösteriyor. Olumsuzlukların başında eski iktidar partisi EPRDF'nin dağılması ve yerini Refah Partisi’nin (PP) almasını takip eden vetirede süregelen şiddetli siyasi çekişme geliyor. EPRDF, dört siyasi partiden oluşan bir koalisyondu. PP’yi kurma kararının ardından, Etiyopya’nın kuzeyindeki Tigray’den gelen parti tecrit edildi ve bu durum PP ile TPLF arasına düşmanlık girmesine sebep oldu. Üç parti PP'ye yol açmak için birleşirken, TPLF odayı terk ederek şimdi kalesi durumunda olan Tigray bölgesinde hapsoldu. Mevcut durum, birçok analistin ülkede potansiyel olarak kontrol edilemeyecek huzursuzluğa yol açabileceğini değerlendirdiği istikrarsız bir siyasi ortam oluşturmaktadır. Bu durumun devam etmesi halinde bu seçimler de öncekiler gibi güvenilirlikten mahrum kalacaktır. İkinci olarak, Etiyopya'nın şu anki başbakanının sosyal tabanı olan Oromia bölgesinde aralıklı, ancak artan şekilde birbirini izleyen protestolar devam etmektedir. Abiy Ahmed liderliğindeki yeni hükümet, büyük ölçüde, Oromia'da devam eden ve eski hükümeti ortadan kaldıran siyasi huzursuzluğun etkisiyle göreve gelmişti. Aynı Oromia, şimdi Abiy hükümetine karşı protestolara giderek daha fazla şahit oluyor. Hükümet, şikâyetleri barışçıl yollarla izale etmeyi başaramazsa, önümüzdeki seçim böylesine sağlıksız bir ortamda yapılacaktır. Durum, daha geniş halk kitlelerinin demokratik haklarını kullanması için daha az elverişli hale geldiğinden, tarafsız ve adil bir seçim görme ihtimali azalacaktır. Hatırlamak gerekir ki, önceki seçimler, çoğunlukla Oromia bölgesel eyaletindeki insanlar hükümete karşı şikâyetlerini aşikâr olarak ifade ederken yapılmıştı. Üçüncü olarak, önceki seçimlerin çoğuna büyük benzerlik gösteren yaklaşan seçim, hükümete karşı çıkan vatandaşlar hapishanelere tıkılırken yapılacak gibi görünüyor. Şu anda, çoğunluğu Oromia bölgesinden olmak üzere 9 binden fazla kişinin hapsedildiği bildiriliyor. Jawar Mohammed de dahil önde gelen siyasi partilerden önemli siyasi liderler halen hapiste bulunmaktadır. Siyasi muhaliflerin yokluğunda tarafsız, adil ve güvenilir bir seçim yapılaması mümkün değildir. Dördüncü olarak, basın Etiyopya'da yinelenen bir saldırı yaşıyor. Önceki seçimler medyada yetersiz derecede yer aldı ve vatandaşlar seçimlerle ilgili bilgilerden mahrum bırakıldılar. Yeni seçimler giderek yaklaşırken bu yöndeki eğilim de uygulama zemini kazanıyor. Hükümet bir yandan meşru zeminde yayın yapan medyanın lisansını iptal etmekle, diğer yandan da vatandaşların yayınlara konan tahditleri aşmasına mani olmak için zaman zaman internet erişimini kapatmakla meşgul olmaktadır. Mevcut şartlar devam ederse seçimi hangi parti kazanır? Yukarıda belirtilen şartlar devam ederse, yaklaşan seçimi kimin kazanacağı sorusu cevaplanması zor bir soru değildir. Etiyopya'da son yirmi yılda yapılan önceki seçimlere benzer şekilde, kazanan aynı iktidar partisi olacaktır. Refah Partisi (PP) iktidar partisi olarak, diğer çok sayıda küçük partinin rakip olamayacağı sahadaki en güçlü parti gibi görünüyor. Bununla birlikte, hükümet yaklaşan seçimlerden önce yukarıda belirtilen zorlukları hafifletmek için tüm taraflarla el ele verirse, rakip partiler de paylarını adil olarak alabileceklerdir. Bunun gerçekleşmesi Etiyopya'nın demokrasisinde önemli bir dönüşümün müjdesi olabilir. Sorunların hafifletilmesi, başarılı bir seçimle neticelenir Etiyopya hızla yaklaşan genel seçimlere giderken ve içinde bulunduğu kökleşmiş zorluklara rağmen, bunların üstesinden gelerek gerçekten katılımcı bir seçimi sağlamak üzere gösterilecek çabalar için hala zaman bulunmaktadır. Her şeyden önce, gerçek bir milli mutabakata girişmekle işe başlanmalıdır. Yaklaşan seçimin tüm düşmanlık duygularının ortadan kaldırılabileceği elverişli bir ortam oluşturabilmesi için bu önemli adımın atılması gerekmektedir. Daha sonra, PP ve TPLF arasında giderek büyüyen şiddetli siyasi anlaşmazlıkla ilgili diğer önemli konular tartışma yoluyla ele alınmalıdır. Taraflar barışçıl siyasi çözümlere ulaşmak için derhal müzakere masasına oturmalıdır. Üçüncü olarak, hükümet açık bir kamuoyu oluşumu için Oromia'daki, mevcut durumdan hoşnut olmayan insanlara yakınlaşmalıdır. İdarenin işleyişine dair şikâyetler ele alınıp tartışılmak üzere ilgili makamlara iletilmelidir. Dördüncü olarak, tüm siyasi mahkûmlar serbest bırakılmalıdır. Hapisteki siyasi liderlerin hükümetin siyasetine aykırı siyasi görüşlerinden dolayı hapse tıkıldıkları yönünde halkın inancı giderek pekişmektedir. Son ve fakat bir o kadar önemli olarak, basın hürriyetini engelleyen mevzuatın gevşetilmesinin önemine işaret etmek gerekir. Hükümet tarafından birçok medya kuruluşu faaliyetlerini durdurmaya veya ülkeyi terk etmeye zorlandı. Kalanlar ya hükümet sıkı denetimi altında çalışmak durumunda kalanlardan ya da zaten hükümet yanlısı olanlardan oluşmaktadır. Medyanın özgürce ve hesap verebilir bir şekilde çalışabileceği şartların sağlanması, Etiyopya'da güvenilir bir seçim yapılabilmesi için oldukça önemlidir.

bottom of page