top of page
  • Yazarın fotoğrafıAdem Aman Shibu

Bülten | Çin-Afrika İlişkisi: Etiyopya Örneği

Çin'in Afrika ile ilk resmi teması, Nisan 1955'te Bağlantısız Milletler Bandung Konferansı sırasında gerçekleşmiştir. Bu konferansta, Asya ve Afrika ülkelerinin yirmi dokuz hükümetinden temsilciler; Üçüncü Dünya ülkelerinin barış, Soğuk Savaş, ekonomik kalkınma ve dekolonizasyondaki rolünü tartışmak üzere Bandung (Endonezya'da) bir araya gelmiştir. Çinli liderlerin bu konferansa katılımı, Çin'in Üçüncü Dünya'nın bir üyesi olarak yeni kimliğinin kanıtı olarak görülmüştür. Konferansta temsil edilen 29 ülkeden altısı Mısır, Etiyopya, Gana, Liberya, Libya ve Sudan olarak tarihte yer almıştır.



Bu konferans neticesinde Afro-Asya iş birliği yoluyla Çin, ortak ekonomik ve politik hedefleri paylaştığı uluslararası bir kampanya başlangıcı yakalamıştır ve Afrika politikasının önemli bir bileşeni olarak kaldı. Diğer yandan, 1950'lerin sonlarından itibaren Çin'in Afrika ile temaslarında dikkate değer bir artış görülmeye devam etmiştir. Sovyetler Birliği ile bağlarının bozulmasının ardından Çin, kıtada hem Sovyet hegemonyasına hem de Batı emperyalizmine karşı bir denge kurmayı hedeflemiştir. Böylece Çin, Afrika ülkelerine bu hedefi işaret etmiştir.


Daha sonra Çin Başbakan, Zhou Enlai'nin 1964'te 10 Afrika ülkesini ziyaret ederek, Çin'in Afrika kıtası ile ilişkilerde daha da aktif hale gelmesini sağlamıştır. Çin'in Afrika'ya yönelik politikasını beş ülke üzerinden özetlemek istersek; ilk sırada Çin'in emperyalizme karşı Afrika ile ortak mücadelesi gelmektedir. Ardından Afrika'nın uyumsuzluğu, Afrika'nın birlik çabası ve Afrika'nın anlaşmazlıkları barışçıl istişare yoluyla çözme çabaları gelmektedir. Son olarak ise tüm Çin’in Afrika devletlerinin egemen bağımsızlığını desteklemesi gelmektedir.


Çin Afrika'nın bağımsızlık mücadelelerini güçlü bir şekilde desteklemiştir. Örneğin Gana, Gine, Mali, Zambiya ve Tanzanya gibi kendine güvenen, sosyalist bir yol izliyor gibi görünen Afrika devletlerine odaklanma eğilimi göstermiştir. Ayrıca Zimbabve'de Çin, Robert Mugabe'nin kurtuluş hareketini desteklerken, Rusya Joshua Nkomo'yu desteklemiştir. Başkan Mugabe'nin nihai seçim zaferi, bugün Çin ile Zimbabve arasında hala devam eden yakın ilişkinin temellerini atmıştır.


1960'ların ortalarından itibaren Çin'in Afrika politikalarında önemli bir değişim gözlemlenmeye başlanmıştır. Nitekim Çin, siyasi eğilimlerine bakmaksızın Afrika'daki tüm meşru hükümetlere başvurmaya başlamıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için ise muhalifleri ve muhalif grupları destekleyerek yoluna devam etmiştir. Politikadaki bu değişikliğin bir nedeni, Çin'in BM'de arzu ettiği koltuğu elde etmek için mümkün olduğu kadar çok Afrika ülkesinden destek alması gerekmesidir. Afrika'da müttefik arayışına yapılan yatırım, 1971'de BM'deki 50 Afrika devletinden 26'sının Arnavutların Komünist Çin'i BM'ye yerleştirme kararına oy vermesiyle cömertçe karşılığını vermiştir.


Çin ve Afrika ilişkilerini daha da güçlendiren nedenlerden bir diğeri ise Çin dış politikasının, ekonomik ve teknik yardım ilkelerinin yeniden oluşmasıydı. Kılavuzlara göre Çin'in sağlayacağı yardım; eşitlik, karşılıklılık ve ev sahibinin egemenliğine saygı çerçevesinde gerçekleşecektir. Bu ilkelere göre krediler koşulsuz, faizsiz, geri ödemesi kolayca kolayca yapılacak şekilde planlanacak ve projeler kendi kendine yetecek şekilde tasarlanacak şekilde gerçekleştirilecektir. Çin bu uğurda, hızla inşa edilebilecek gelir getirici projeleri seçme sözü vermiştir. Son olarak Çin, ülkelere en kaliteli Çin malzemelerini ve teknik bilgilerini tamamen aktaracak ve yerel meslektaşları ile çalışacak uzmanlar sağlama sözü vermiştir. Bu ilkeler, Çin'in ekonomik yardımı ile diğer büyük bağışçılar arasındaki temel farklılıkların altını çizmektedir. Çin yardımı Afrikalı yöneticiler için çekici bulunmuştur, zira devlet egemenliğine ve ekonomik bağımsızlığa hiçbir şekilde engel teşkil etmeyen koşullar sağlanmıştır.




Son 15 yılda Çin, Sahra altı Afrika ülkelerinin önemli bir ekonomik ortağı haline gelmiştir. Afrika'nın Çin'e yaptığı ihracatın payı 1998'de toplam ihracatın yaklaşık %2'sinden, 2015 yılında %25'in üzerine çıkmıştır. Afrika'nın Çin'den yaptığı ithalatın payı da aynı dönemde 1998'de 2015'te kadar %26 civarında yükselmiştir. Benzer şekilde, aynı dönemde Çin'in Afrika'ya yaptığı doğrudan yabancı yatırımlarda hızlı bir artış olmuştur. Afrika'daki toplam DYY stokları yaklaşık 200 milyar dolardan neredeyse 530 milyar dolara yükselirken, Çin'in Afrika'nın DYY stoklarındaki payı 2005'te %1'in altındayken 2015'te %6'ya yükselmiştir. Ayrıca, Çin'in Afrika'daki ekonomik veya teknik yardım girişimleri iş birliği de 2000 yılından bu yana önemli ölçüde yükseliş göstermiştir.


Afrika’da, Çinli firmalar tarafından kazanılan sözleşmelerin değerinin yaklaşık %70'i sadece dört ülkede (Etiyopya, Mozambik, Tanzanya ve Dimokratik Kongo Cumhuriyet) görülmektedir. Genel olarak Çin'in Afrika'nın altyapı geliştirme yolundaki ayak izine sektörel çerçevede bakıldığında: baraj, elektrik, liman, ray, yol, su ve sanitasyon projeleri karşımıza çıkmaktadır.


Çin'in Afrika politikasının başarılı ve somut tezahürlerinin sayısız örneği bulunmaktadır. Örneğin on zamanlarda iki Etiyo-Çin projesi gündeme gelmiştir. Bu projeler başkent Addis Ababa'daki Sahra altı Afrika'nın ilk modern hafif demiryolu (tramvay) sistemi ve denize kıyısı olmayan ülkeyi birbirine bağlayan Addis-Cibuti demiryolu ile Körfezi ve Kızıldeniz'in ticaret yolları yeniden inşa edilmesidir. Etiyopiya’da, 2000 ile 2015 yılları arasındaki hem ekonomik büyüme hem de yoksulluğun azalması açısından, Çin’in büyük payı olduğu ve iyi bir rol oynadığını söylemek mümkündür. Örneğin Etiyopya Yatırım Komisyonu'nun 2019 yılı Ocak-Ekim ayları arasındaki istatistiklerine göre; Etiyopya, Çin'den 147 DYY projesini onaylamış ve bu sayının, yıllık bazda %12'den fazla artışla, yeni onaylanan DYY projelerinin %60'ını oluşturduğu görülmüştür.


Etiyopya-Çin İlişkisi


Etiyo-Çin ortaklığı son otuz yılda önemli ölçüde gelişmiştir. Etiyopya herhangi bir ekonomik sektörde karşılaştırmalı bir üstünlüğe sahip olmadığı için, ülkenin seçkinleri, özel sektöre rehberlik etmek ve rant arayışını önlemek için güçlü bir devleti gerekli görmektedir. Bu durum, Etiyopya'nın kalkınmacı devlet modelini Çin deneyimlerine dayandırmasına yol açmıştır. Ayrıca Etiyopya, Çin'in Etiyopya'yı doğrudan yabancı yatırımla (DYY) destekleme ve Batılı bağışçılardan gelen talepleri dengeleme yeteneğini de cazip bulmuştur.


1995'ten beri Çin ve Etiyopya arasındaki ilişki daha güçlenerek devam etmiştir. Her iki taraf için de bu ortaklığın kurulması, gerek ekonomik, diplomatik, stratejik veya gerekse de ideolojik olarak büyük bir rol oynamıştır. Bu da, Addis Ababa için ekonomik ve ticari iş birliğini, daha da önemli kılmıştır.


Son zamanlar Etiyo-Çin ilişkileri hakkında resmi olarak, Etiyopya Çin Büyükelçiliği sosyal medya hesabında, düzenli olarak Çin hükümetinin Etiyopya'ya sağladığı bilgilerden, iki ülke arasındaki yeni altyapı projelerinin lansmanlardan ve Çin liderliğindeki kapasite geliştirme programlarından gururla bahsedilmektedir. Ancak bu övgü Etiyopya'daki herkes tarafından paylaşılmamaktadır ve kamuoyu, Pekin'in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) dahil olmak üzere, Çin'in Etiyopya'daki varlığı konusunda çok daha eleştiriye yol açmaktadır.


Etiyopya Yatırım Komisyonu'na (EIC) göre, son beş yıl içinde faaliyette bulunan veya uygulanmakta olan 379'a yakın projeye sahip olan Çinli şirketler, hem sayı hem de sermaye açısından Etiyopya'nın yatırım ortamının zirvesinde yer almaktadır. Çin Büyükelçiliği, Etiyopya'daki Çinli şirketler tarafından yeni imzalanan sözleşme projelerinin değerinin aynı dönemde yüzde 25 arttığını söylemiştir.


Etiyopya'nın Çin'e İhracatı, Gelişen Ticaret ve Yatırım:


Çin'in Etiyopya Büyükelçisi Zhao Zhiyuan, Etiyopya'nın Çin'e ihracatının hem ticaret hem de yatırım iş birliğinin ortasında istikrarlı bir büyüme kaydettiğini söylemiştir. 2021'de bir önceki yıla kıyasla Etiyopya'nın Çin'e ihracatının yüzde 8 arttığını, Çinli şirketlerden Etiyopya'ya yapılan Doğrudan Yabancı Yatırımın (DYY) %346 arttığını ifade etmiştir.


Etiyo-Çin iş birliğinde modern hafif demiryolu inşaatı, Çin İhracat-İthalat Bankası olan "Exim Bank" tarafından fon sağlanmıştır. Demiryolunun nihai maliyeti 475 milyon dolardır ve bunun %85'i Exim Bank'tan önemli bir imtiyazlı krediyle karşılanmıştır. İki hatlı tramvay inşa projesi China Railway Group Limited'in (CREC), 34,4 kilometrelik sistemi tamamlaması 2011-2015 arasında gerçekleşmiştir. Şubat 2015'te deneme işletmeleri yapılmıştır. Son olarak 20 Eylül ve 9 Kasım 2015'te ise hatlar işletmeye alınmıştır.


Bir diğer önemli proje ise, Addis Ababa-Cibuti demiryolu olup, Etiyopya ve Cibuti'nin başkentlerini birbirine bağlayan yaklaşık 759 kilometre uzunluğunda bir demiryolu projesidir. 2011-2016 yılları arasında inşa edilen proje, Etiyopya hükümeti ve Çin'in "Exim Bank" kredisiyle finanse edilmiştir. Ayrıntılar tam olarak belirli olmasa da Etiyopya'nın büyükelçiliklerinden yayınlanan bir makaleye göre, toplam inşaat maliyeti, başlangıçta planlanandan en az yarım milyar daha fazla olan 4,5 milyar dolara ulaşmıştır. Çeşitli kaynaklara göre, Çin'in Exim Bank'ı 2,4 - 3 milyar dolar civarında bir kredi teklif etmiştir. Altyapı, her ülkede ekonominin temelidir. Örneğin, karayolları, demiryolları, havaalanları ve enerji üretimi, bir ülkenin olmasa olmaz altyapı projelerdir.


Çinli İşletmelerin Etiyopya'nın Sanayileşmesine Katkısı:


Etiyopya'daki DYY'nin ekonomik katkısının analizinde dört alanın dikkate alınması gerekmektedir. Bunlar; sermaye, istihdam, ihracat ve teknoloji transferidir.


Sermaye Katkısı


1992 ve 2018 yılları arasında Etiyopya'da yürütülen lisanslı DYY projeleri tarafından kaydedilen toplam sermaye (binlerce Etiyopya birri cinsinden) analizi sonuçunda ortaya çıkan tablo, önem arz etmektedir. Analize dahil edilen ve Etiyopya'ya yapılan toplam 23 Çinli DYY'ının işletmelerin ortalaması 1,6 milyar ETH Birr iken, diğer tüm ülkelerden gelen DYY’ının ortalaması ise 0,2 milyar ETH birr olarak kaydedilmiştir.


İstihdam


Alıcı ülke açısından bakıldığında, doğrudan yabancı yatırım çekmenin başlıca avantajlarından biri istihdam fırsatları yaratmaktır. Örneğin Etiyo-Çin istihdam eğilimleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre, çalışma döneminde toplam kalıcı istihdam sayısı genel olarak artmıştır ve bazı dalgalanmalar olmuştur. 1992'de 693 olan kadrolu istihdam 2008'de 35.700'ün üzerine çıkmış ve 2012'de 8.460'a gerilemiştir. 2012'den sonra sürekli çalışan sayısı 2017'ye kadar artarak maksimum 100.900'e ulaşmıştır. Menşe ülkelerin yarattığı istihdam fırsatını ayrıştıran veriler, çalışma süresi boyunca Çinli işletmelerin ortalama 9.280 sürekli istihdam ve 5.730 geçici istihdama ulaştığını göstermiştir. Diğer ülkelerden gelen DYY girişimleri için söz konusu olan ortalama rakamlar, çalışma dönemleri boyunca 532 kalıcı ve 634 geçici istihdam olduğunu ortaya koymuştur.


İhracat


Doğrudan yabancı yatırımı çekmenin ana hedeflerinden biri, alıcı ülkenin ihracat performansını iyileştirmek ve böylece döviz kazancını artırmaktır. Bu bağlamda, Etiyopya'da faaliyet gösteren, Çinliler de dahil olmak üzere yabancı işletmelerin ihracat performanslarına ilişkin veri eksikliği bulunmaktadır. Örneğin iki ülke arasındaki ihracat verilerinden sadece 2018-2019 arasındaki veriler net olarak bulunmuştur. Temmuz 2018'den Haziran 2019'a kadar olan bir yıllık verilere göre, aynı yıl sanayi parklarında faaliyet gösteren Çinli işletmelerden toplam ihracat sadece 31.160.482,70 ABD dolar olmuştur.


Teknoloji Transferi


Doğrudan yabancı yatırımdan sağlanan dinamik kazançlar için bir başka potansiyel kanal, teknoloji veya teknik bilgi transferleridir. Bu bağlamda Etiyopya, Çinli işletmelerden çok şey öğrenmiştir. Etiyopya'da, Çinli inşaat şirketleri Etiyopya'nın devlete ait IP'leri için yapılan sözleşmelerin çoğunu kazanmıştır. Etiyopya'nın devlete ait IP'lerinin birçoğunun inşasında; bölge inşaatı, tasarımı ve bakım sonrası operasyonda teknoloji transferi öne çıkmıştır. Örnek olarak aşağdakilerden bahsedilebiliriz.


Birincisi, Çin'in Etiyopya'daki ilk Endüstri Parkı'nı (IP) geliştirmesiyle ülke, hükümetin fikri mülkiyet gelişimi için sağlaması gereken yasal ve kurumsal hizmet türlerini öğrenmiştir. Etiyopya, bu derslerden yararlanarak ön fikri mülkiyet yasalarını, yönetim kurumlarını ve OSS hizmetlerini oluşturmuştur. Etiyopya, devlete ait amiral gemisi fikri mülkiyetini geliştirirken, Hawassa Endüstri Parkı'nı (HIP) Çinli müteahhit CCECC ile koordine ederek mikro düzeyde mühendislik, teknoloji ve operasyon alanlarında bilgi elde etmiştir.


İkincisi, CCECC, HIP'nin tasarımından, yapımından ve bakım sonrası çalışmasından sorumluydu. Ana yüklenici olarak CCECC, projeyi tamamlamak için gereken farklı uzmanlıklara sahip birçok yerel alt yükleniciyi işe almıştır. Etiyopya inşaat sektörü, Çinli bir müteahhitle çalışmaktan büyük fayda sağlamıştır.


Üçüncüsü, Çinli şirket olan CCECC açılışından sonraki üç yıl boyunca HIP'ye bakım sonrası mühendislik ve idari işlemler sağlamaktan da sorumluydu. Mühendislik ekibi, IP tesis bakımında uzmanlığa sahip Çinli CCECC mühendislerinden oluşuyordu. İdari ekip, Çin'in Suzhou merkezli Kunshan Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Bölgesi'nden (KETD) SEZ yönetim uzmanları tarafından görevlendirilmiştir. Daha fazla beceri transferini kolaylaştırmak için Etiyopyalı mühendisler ve IP yöneticileri bu Çinli uzmanlarla eşleştirilmiştir.


Dördüncüsü, Etiyopya ayrıca Çin'in ÖEB tasarımından ders almıştır ve Çin ÖEB'lerini ziyaret ettikten ve gördüklerini HIP ile karşılaştırdıktan sonra birçok önemli IP tasarım dersi almıştır. Beşincisi, hükümet yetkilileri ayrıca, kentleşmeyi ve konut ve restoranlar gibi ilgili endüstrilerin gelişimini hızlandırmak için ÖEB'leri şehirlerle bütünleştirmeye yönelik Çin modelinden de öğrenmiştir. Son olarak, Dünya Bankası (2012) tarafından yapılan bir araştırmaya göre dahil edilen çoğu Çinli firmanın Etiyopya'da resmi eğitim programları sağladığını göstermiştir. Uluslararası Finans Kurumu'nun 2006 İşletme Anketlerinin verilerine göre, ankete katılan Çinli şirketlerin %69’u Etiyopyalı işçiler için resmi eğitim programları sağlarken, yerli firmaların sadece %38'i yatırım yaptığını göstermiştir.


Etiyo-Çin İşbirliğinin Zorluklar ve Sorunlar:


Son yılarda Çin ve Etiyopya arasındaki ekonomik iş birliği hızla genişlemiştir. Bunu takiben, giderek daha fazla Çinli işletme çeşitli ekonomik sektörlerde faaliyet göstermektedir. Doğal olarak fazla iş birliği ile ve karmaşık kredi sebepleri, küresel durumlar ve bazı nedenlerden dolayı birtakım pürüzler ortaya çıkmıştır. Öğreneğin, 2017 yılında, Etiyopya Demiryolu Şirketi (ERC), projeyi ve bağlantı altyapısını zamanında bitirmeden finansal sorunlarla karşı karşıya kaldı. Raporlara göre, ERC'nin 2016 sonunda 3,7 milyar dolarlık çarpıcı bir borcu vardı ve işleyen bir demiryolu bağlantısı olmadan bu kredileri geri ödemesi gerekti. Bu nedenle Çin kredisini geri ödemeye başlamak zorunda kaldı ve proje ise zar zor kar etmiştir. Etiyopya Demiryolu Şirketi sahibi, hafif raylı sistemin günlük yaklaşık 400.000 birr (14.000 $) kar elde etmektedir.


Çin'in Etiyopya'daki büyükelçiliğinden alınan bilgiye göre, Çin hâlihazırda en büyük ticaret ortağı, en büyük doğrudan yabancı yatırım kaynağı ve en büyük inşaat ve altyapı proje yüklenicisi konumundadır. Etiyopya'daki Çinli iş dünyası için daha fazla büyüme potansiyeli oldukça büyüktür. Ancak bu potansiyel, Çinli işletmelerin Etiyopya'daki günlük faaliyetlerinde karşılaştıkları 29 kritik iş ortamı darboğazını ciddi şekilde ele almadan gerçekleştirilememektedir. Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı da dahil olmak üzere çeşitli raporlar, Etiyopya'da zaman zaman kötüleşen bir iş ortamı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu kötüleşen eğilim, Etiyopya'daki gelecekteki yatırım güvenlerini ciddi şekilde etkilemektedir. Hükümetin acilen ilgilenmesini gerektiren başlıca ve en çok üzerinde anlaşmaya varılan darboğazlar aşağıda ayrıntılı olarak tartışılmaktadır:


Emniyet ve güvenlik sorunları, vergi sorunları (Vergi kurallarının belirsizliği, Şeffaf olmayan ve zaman alıcı vergi temyiz süreci, Denetim sisteminin uluslararası standartlardan yoksun olması, Vergi düzensizlikleri ve Gümrük), yabancı para sıkıntısı, işgücüyle ilgili sorunlar (Kötü iş kültürü ve disiplini, Zaman yönetimi, Devamsızlık, Fazla Mesai, İşçi-yönetim ilişkisi, İşçi grevi), Yüksek işgücü devri ve altyapı ile ilgili sorunlar.


Genel olarak, Etiyopya'daki Çin yatırımının doğası oldukça dinamiktir. 2008 ve 2018 yılları arasında Etiyopya'daki Çin özel yatırımına odaklanan rapora göre, çeşitli faktörlerden etkilendiğini aşağdaki gibi sıralanmıştır: (1) 2019'dan beri iktidarda olan Dr. Abiy Ahmed başkanlığındaki yeni yapılanan Refah Partisi'nin politikaları izleme biçimi, (2) Tigray Halk Kurtuluş Cephesi ile federal hükümet arasında devam eden ve tırmanan bir iç savaş sorusu, (3) giderek büyüyen Çin-ABD ilişkileri gerginliği artması, (4) ABD'nin ticaret anlaşmasını feshetmesi söz konusu ve son olarak COVID-19 salgınıdır.



Etiyo-Çin İşletmelerin Büyüme Fırsatları ve İş Birliği Çözüm:


Etiyopya’da, Çinli işletmeler için hala özel bir yere sahip vardır. Çünkü, Etiyopya'daki Çin yatırımının ana itici güçlerinin (i) hükümet desteği ve taahhüdü, altyapı ve daha uyumlu bir yatırım ortamı (ii) artan iç talep ve pazarı (iii) ucuz ve kolay eğitilebilir avantajlardan yararlanmak (iv) sınır ötesi yatırım teşviklerini en üst düzeye çıkarmak (örneğin AGOA ve EBA) ve (v) son olarak, istikrarlı siyasi iklim ve barış gelmesi için meydan okunmaktadır. Çin ve Etiyopya hükümeti arasındaki özel siyasi bağlar, aynı zamanda ikili arasındaki yatırımların bir diğer önemli itici faktörüdür.


Çin işletmelerinin yanı sıra Çin hükümetinin çeşitlenmesi ve büyümesi için önemli fırsatlar sunabilecek kilit ve ileriye dönük sektörlerden bazıları ise bambu sektörü ve hayvancılık sektörü olarak görülmektedir. Ayrıca, iki ülke arasındaki ilişki, kazan kazan yaklaşımına dayalı bir ortaklık türü olmalıdır.

14 görüntüleme
bottom of page