top of page
  • Yazarın fotoğrafıOsman Kağan Yücel

Analiz | Sisi’nin Hartum Ziyaretinin Yankıları

Güncelleme tarihi: 13 Tem 2021



Sisi’nin Hartum ziyaretinin yankıları


Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, geçtiğimiz cumartesi günü Sudan’ın başkenti Hartum’a sembolik ve siyasi önem arz eden bir ziyaret gerçekleştirdi. Sudan Egemenlik Konseyi üyesi İbrahim Cabir ve üst düzey Sudanlı yetkililer tarafından havalimanında karşılanan Sisi, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdülfettah Burhan, Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu ve Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ile görüşmeler gerçekleştirdi. 1995 yılında dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e yönelik suikast girişiminde parmağı olduğu iddiasıyla bir dönem Sudan ve Beşir yönetimiyle arasında soğuk rüzgarlar esen Mısır’ın bu ziyaret iki ülke ilişkilerini tazeleme, Nil Nehri sorunu başta olmak üzere bölgesel meselelerde ortak hareket etme, bazı projeleri hayata geçirmek suretiyle ekonomik ilişkilere yeniden canlılık kazandırma gayreti olarak dikkat çekmektedir. Bu ziyaretin amaçları bakımından dört ana başlıkta incelenmesi faydalı olacaktır.


Yeniden tanzim edilen ilişkiler


1995 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da bir suikast girişiminden kıl payı kurtulmuş, Mısır yönetiminin bu suikast girişiminde dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in parmağı olduğunu ileri sürmesi iki ülke ilişkilerinde tarihin belli dönemlerinde olduğu gibi türbülans yaşanmasına sebebiyet vermişti. İki ülke arasındaki ilişkilerde bir başka önemli sorun, Nil Nehri konusunda yaşanmış, Etiyopya’nın Mavi Nil üzerine inşa ettiği baraja Sudan’ın o dönemde destek vermesi Mısır ve Sudan arasındaki kırılmayı derinleştirmişti. Fakat bazı Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarının Mısır’da yol açtığı yönetim değişikliğinin ardından gerçekleşen askeri darbe sonrasında Körfez ülkelerinin desteğiyle Sisi’nin yönetime gelmesi bu sürecin yatışmasını beraberinde getirdi. Sudan’da yaşanan askeri darbe neticesinde Ömer el Beşir’in yönetimden el çektirilmesi sonrasında ise Mısır ve Sudan, başta Nil ve Hedasi Barajı konusunda yakınlaşmış, bölgesel gelişmelere ortak tavır alabilecek duruma gelmişlerdir.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin Hartum ziyareti iki ülkenin geçmişteki sorunlarının arkada bırakılarak ikili ilişkilerin yeniden formüle edildiği bir sürecin mihenk taşıdır. Sisi’nin ziyaretinden birkaç gün önce Mısır ve Sudan’ın Nil ve Hedasi Barajı konusunda ortak tavır alma kararı, Sudan’a giden Mısır askeri heyetinin Sudan’la askeri stratejik iş birliğine yönelik anlaşma imzalaması iki ülkenin Afrika Boynuzu ve Nil Havzası’ndaki gelişmelere dair güvenlik alanındaki ortaklığını icbar etmiş gözüküyor.


Sınır anlaşmazlığı konusunda Sudan’a tam destek


Sisi’nin sürpriz Hartum temaslarından hemen önce Mısır ve Sudan orduları arasında imzalanan güvenlik paktının dikkat çekilmesi gereken iki sonucu vardır: İlki bu anlaşmanın Afrika Boynuzu ve Nil Havzası’ndaki sonuçları bakımından önemi; ikincisi ise Mısır’ın, hem su hem de bölgesel güvenlik anlayışını (konsept) Sudan’ın güvenliği ve istikrarında telakki ediyor olmasıdır. Anlaşmanın kapsamına bakıldığında ortak askeri tatbikatlar, istihbarat paylaşımı, sınır güvenliği, terörizmle mücadele gibi olağan ortaklıklar olduğu belirtilse de Sudan ve Etiyopya arasındaki sınır anlaşmazlığına karşı Mısır’ın Sudan lehindeki net tavrına bakarak iki ülke ilişkilerindeki son iki yıldır gözlemlenen yakınlaşmanın stratejik ortak seviyesine evrildiğini ilan etmek yanlış bir yorum olmayacaktır. Zaten askeri mutabakatın taraf ülkelerce açıklanan maddelerine göre Mısır, Sudan’ın yaşayacağı herhangi bir olağanüstü durumda hızla destek sağlayacağını belirtmesi de bunun müşahhas bir örneğidir. Etiyopya ve Sudan arasındaki Faşka bölgesindeki sınır meselesine Mısır’ın bundan sonra göstereceği tavır bu mutabakat ile önem kazandı. Herhangi bir askeri çatışmada Mısır’ın müdahil olması hali bölgesel dengeler bakımından zorlu bir dönemeci işaret ediyor. Bununla bağlantılı olarak benzer bir başka sınır anlaşmazlığı olan Halayib konusunda Mısır ve Sudan’ın önümüzdeki dönemde nasıl bir yol izleyeceğini de takip etmemiz gerekiyor.


Nil ve Hedasi konusunda tarihi ortaklık


Sisi’nin Hartum ziyaretinin ana gündem maddesi Etiyopya ve Hedasi Barajı oldu. Hartum temaslarında iki ülkenin üst düzey yetkilileri de Nil konusunda birkaç gün önce dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleşen temasın sonrasında olduğu gibi ortak hareket etme kararlarının altını çizdiler. Mısır tarafı, Etiyopya’nın herhangi bir anlaşma olmaksızın Hedasi Barajı’nın doldurulmasına karşı hassasiyetlerini vurgularken Sudan ise Mısır’ın Nil anlaşmazlığındaki tavrına çok yakın şekilde meselenin uluslararası kuruluşlar veya ülkelerin arabuluculuğunda gerçekleşmesini talep ederek Nil paylaşım sorununu uluslararasılaştıma politikasını devam ettireceğinin sinyalini vermiş oldu. Öyle anlaşılıyor ki, her iki ülke Nil ve Hedasi görüşmelerinin devamı konusunda görüş birliğine vararak sel ve yağmur mevsiminden önce Etiyopya’yı Hedasi Barajı konusunda bağlayıcı bir anlaşmaya imza attırmanın yolunu arayacakladır.

Nil sorunu ve Etiyopya’nın Hedasi Barajı konusunu yalnızca su güvenliği konsepti bağlamında değerlendirmeyip, aynı zamanda Nil Havzası, Afrika Boynuzu, Kızıldeniz ve Doğu Afrika bölgeleri siyasi ve askeri güvensizlik penceresinden gördüğü için Mısır, 1959’da Sudan’la yaptığı anlaşmadan günümüze Mavi Nil üzerinde Etiyopya’ya siyasi üstünlük sağlayacak tüm girişimleri engelleme çabası içinde oldu. Sudan’ın, Mısır ile Nil konusunda son yıllarda ayrı düşen siyasi tavrını yakınlaşan ilişkiler neticesinde gözden geçirerek Mısır ile aynı noktaya gelmesi, Kahire’nin bu ülke üzerinde müessir olan iç ve dış dinamiklerin de etkisiyle Nil diplomasisinde önemli bir ortak kazandığı söylenebilir. Halihazırda 1959 Nil antlaşmasının geçerli olduğu Nil Havzası’nda bu ortaklığın sorunun çözümünde oynayacağı rolü ilerleyen günlerde müspet veya menfi olarak gözlemleme imkanı bulacağız.


Ekonomik ilişkilerin ivme kazanması


Mısır Cumhurbaşkanı’nın sürpriz Hartum ziyaretinin önemli konu başlıkları arasında iki ülke arasındaki iktisadi ilişkilere ivme kazandırılması da bulunmaktadır. Bu gündem maddesi yeniden tanzim edilen iki ülke ilişkilerinde en az güvenlik ve siyaset ortak hareket kararları kadar önem arz ediyor. Sisi’nin Hartum temaslarında yatırımlar ve altyapı konularındaki ortaklıkların genişletilmesi kararı yeni dönemin ekonomik boyutu olarak öne çıkmaktadır. Bunlar arasında zikredilebilecek Asvan ve Halfa arasında yapılması planlanan demiryolu projesi dikkat çekmektedir. Bir başka önemli yatırım ise Mısır’ın desteği ile Hartum’da yapılması planlanan organize sanayi bölgesidir.




bottom of page