top of page

Afrika’da Artan İklim Tehditleri ve İkinci Afrika İklim Zirvesi’nden Çıkan Yol

  • Yazarın fotoğrafı: Iliasu Abdallah
    Iliasu Abdallah
  • 11 saat önce
  • 7 dakikada okunur

ree

Giriş: Afrika’nın İklim Yükünün Paradoksu


1,5 milyar insanın yaşadığı Afrika, küresel sera gazı emisyonlarına en az katkıda bulunan kıta olmasına rağmen, iklim değişikliğinin en sert etkilerine maruz kalmaktadır. Kıta, küresel emisyonların %4’ünden azını üretmesine karşın, tekrarlayan kuraklıklar, ölümcül sıcak hava dalgaları, yıkıcı seller ve giderek büyüyen gıda güvensizliğiyle karşı karşıyadır (Dünya Meteoroloji Örgütü [WMO], 2023). WMO’nun Afrika’da İklimin Durumu raporuna göre, yalnızca 2022 yılında iklimle ilişkili afetler 110 milyondan fazla insanı etkilemiş ve doğrudan ekonomik kayıplar 8,5 milyar ABD dolarını aşmıştır (WMO, 2023). Aşırı sıcaklıklar, Kuzey ve Batı Afrika’da ölüm oranlarını artırırken, yükselen deniz seviyeleri Lagos, İskenderiye ve Darüsselam gibi yoğun nüfuslu kıyı bölgelerini tehdit etmektedir. Afrika Kalkınma Bankası’na (AfDB, 2023) göre, iklim şokları Afrika ekonomilerine yıllık gayrisafi yurt içi hasılalarının %2 ila %5’i kadar zarar vermektedir. Bu durum, kırılgan kamu bütçelerini daha da zorlamakta ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşma çabalarını tehlikeye sokmaktadır. Varoluşsal bir kriz olarak giderek daha fazla kabul gören bu durum, Afrikalı ülkeleri yardım değil, adalet talep etmeye ve herkes için adil bir küresel iklim geleceğini şekillendirme konusunda kendi iradelerini ortaya koymaya itmiştir.


Temel Kırılganlıklar ve Yapısal Zorluklar


Kıtanın kırılganlığı, derin yapısal nedenlerden kaynaklanmaktadır. Afrika nüfusunun yarısından fazlası yağışa dayalı tarıma bağımlıdır; bu da geçim kaynaklarını yağışlardaki değişkenliğe karşı son derece savunmasız hale getirmektedir (Gıda ve Tarım Örgütü [FAO], 2023). Araştırmalar, iklim değişikliğinin 1961’den bu yana Sahra Altı Afrika’daki tarımsal verimliliği yaklaşık %34 oranında düşürdüğünü, bunun da dünyadaki en büyük bölgesel gerileme olduğunu göstermektedir (Maddison, Manley ve Kurukulasuriya, 2007). El Niño olaylarının da etkisiyle Afrika Boynuzu’nda art arda yaşanan kuraklıklar mahsulleri yok etmiş, milyonlarca insanı yerinden etmiş ve Etiyopya, Somali ve Kenya’da gıda krizlerini tetiklemiştir. Aynı zamanda, düzensiz yağışlar ve seller Mozambik ve Nijerya gibi ülkelerde altyapıyı tahrip etmiş, Idai (2019) ve Freddy (2023) gibi siklonlar on yıllarca süren kalkınma ilerlemelerini silip süpürmüştür. Tarımın ötesinde, halk sağlığı sistemleri de sıtma, dang humması ve kolera gibi iklimle bağlantılı hastalıklar tarafından kuşatılmıştır (Dünya Sağlık Örgütü [WHO], 2023). İklim değişikliği, hızla büyüyen şehirlerdeki yoksullar arasında eşitsizliği derinleştirmekte, ısı stresi ve sel riskini artırmaktadır. Tarım, balıkçılık ve hidroelektrik gibi iklimden etkilenen sektörler üzerine kurulu Afrika ekonomisi, borç yükünü artıran ve makroekonomik istikrarı tehdit eden bileşik risklerle karşı karşıyadır (Uluslararası Para Fonu [IMF], 2024).


İkinci Afrika İklim Zirvesi (ACS2): İklim Diplomasisinde Bir Dönüm Noktası


Bu artan tehditlerin ortasında, 8–10 Eylül 2025 tarihleri arasında Etiyopya’nın Addis Ababa kentinde düzenlenen İkinci Afrika İklim Zirvesi (ACS2), Afrika’nın iklim diplomasisinde bir dönüm noktasını temsil etti. Afrika Birliği (AU) ve Etiyopya Hükûmeti’nin ev sahipliğinde düzenlenen zirve, 40’tan fazla devlet başkanı, bakan ve binlerce delegeyi bir araya getirerek cesur bir vizyon ortaya koydu: Afrika, bir “kurban” değil, iklim eyleminde bir “lider” olmalıdır (Afrika Birliği, 2025). Zirvede kabul edilen Addis Ababa İklim Değişikliği Bildirgesi ve Eylem Çağrısı, Afrika’nın kalkınma rotasını kendi koşullarıyla belirleyeceğini vurguladı. Bildirge, kıtanın yeşil sanayileşme, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir finans taahhüdünü teyit ederken, eşitlik ve ortak sorumluluk ilkelerini yansıtan küresel reformlar talep etti (Afrika Birliği, 2025). Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in ifadesiyle, Afrika “en genç nüfusa, en zengin güneş potansiyeline ve son büyük karbon yutaklarına” sahiptir ve “hayatta kalma dilenciliğinden geleceğin küresel iklim ekonomisini inşa etmeye” geçmelidir (Ahmed, 2025). Bu söylem, bağımlılıktan öz-yönetime geçişin ruhunu yansıttı: Afrika artık kurtarılmayı beklemiyor, kendi iklim kaderini kendi elleriyle şekillendiriyor.


ree

Addis Ababa Bildirgesi: Yeşil Bir Geleceğin Çerçevesi


Addis Ababa Bildirgesi, Afrika’nın iklim dönüşümü için üç temel sütun belirledi. İlk olarak, kıtanın geniş güneş, rüzgâr, hidro ve jeotermal potansiyelinden yararlanarak yenilenebilir enerji yatırımlarını hızlandırmayı ve Afrika’yı yeşil bir sanayi gücü haline getirmeyi öngördü. İkinci olarak, küresel enerji geçişi için hayati öneme sahip kobalt, lityum ve bakır gibi kaynakların adil ve şeffaf yönetimini sağlamak üzere bir Afrika Kritik Mineraller Koalisyonu kurulmasını önerdi (Afrika-Avrupa Vakfı [AEF], 2025). Üçüncü olarak, 30 milyar tonun üzerinde karbon depolayan ve dünyanın ikinci en büyük karbon yutağı olan Kongo Havzası yağmur ormanlarını da kapsayan doğal mirasın korunmasına yönelik taahhüdü yeniden teyit etti (Birleşmiş Milletler Çevre Programı [UNEP], 2023). Bu öncelikler, kıtanın iklim risklerini kalkınma stratejilerine entegre ederek ekonomik fırsatlara dönüştürme hedefini yansıtmaktadır.


Geçişin Finansmanı: İklim Yatırım Açığını Kapatmak


Zirve, Afrika’nın büyük iklim finansmanı açığını da gündeme getirdi. Afrika’nın 2020–2030 döneminde iklim hedeflerini gerçekleştirmek için yaklaşık 2,8 trilyon ABD dolarına ihtiyaç duyacağı, ancak mevcut yıllık finansman akışının yalnızca 30 milyar dolar civarında olduğu belirtilmiştir (İklim Politikası Girişimi [CPI], 2022). Hükûmetler bu miktarın %10’unu yerel kaynaklardan sağlamayı taahhüt etse de, yaklaşık %80’lik bir açık devam ediyor. Afrikalı liderler, hibeye dayalı iklim yardımlarının yetersiz, öngörülemez ve ulusal önceliklerle uyumsuz olduğunu vurguladı. Bu nedenle, karma finansman mekanizmaları, yeşil tahviller ve iklim borç takası gibi yenilikçi finansal araçların oluşturulmasını önerdiler (Afrika Birliği, 2025).


Özel Sektör ve Yeşil İnovasyonun Rolü


Birçok Afrika ülkesi bu alanda ilerleme kaydetti. Gabon’un 2023’te gerçekleştirdiği “doğa karşılığı borç” anlaşmasıyla 450 milyon dolar deniz koruma projelerine yönlendirildi. Seyşeller ve Mozambik ise ortak kıyı ekosistemlerini korumak için bölgesel borç takasları müzakere etmektedir (Agbetiloye, 2024). Zirvede ayrıca, yılda 50 milyar dolar mobilize etmeyi ve 1.000 yerel yenilik projesini desteklemeyi hedefleyen bir Afrika İklim Fonu kurulması onaylandı (Reuters, 2025). Bu girişimler, Afrika’nın “iklim yardımı” anlayışından “iklim yatırımı” anlayışına geçiş kararlılığını göstermektedir. Özel sektör, bu dönüşümde kilit bir ortak olarak kabul edildi. AEF (2025), Afrika ekonomilerinin bel kemiğini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin yenilenebilir enerji, sürdürülebilir tarım ve atık yönetimi alanlarında yeşil finansmana erişiminin sağlanması gerektiğini vurguladı.


ree

Afrika Öncülüğünde İklim Girişimlerinin Sergilenmesi


Zirvenin umut vadeden yönlerinden biri, Afrika öncülüğünde yürütülen iklim çözümlerinin örneklerle sunulmasıydı. Etiyopya’nın Yeşil Miras Girişimi (GLI), bu çabaların amiral gemisi konumundadır. 2019’dan bu yana ülke genelinde toplulukların katılımıyla 32 milyardan fazla ağaç dikilmiş olup, 2030’a kadar 50 milyar hedeflenmektedir (Issayas ve Lemma, 2025). Benzer şekilde Kenya, jeotermal, rüzgâr ve güneş enerjisi kaynaklarından yararlanarak 2030 yılına kadar elektriğin %100’ünü yenilenebilir kaynaklardan üretme taahhüdünü yineledi (Kenya Hükûmeti, 2025). Uganda, düşük karbonlu, iklim açısından dayanıklı bir toplum olma hedefiyle kapsamlı Ulusal İklim Değişikliği Politikası Çerçevesi’ni sundu (Silwanyi, 2025). Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kongo Havzası ormanlarının koruyucusu olarak rolünü vurgularken, Sahel ülkeleri 100 milyon hektar bozulmuş arazinin yeniden yeşillendirilmesini hedefleyen Büyük Yeşil Duvar projesini sergiledi (UNEP, 2023).


İklim Yönetişimi ve Finans Mimarisinde Süregelen Zorluklar


Artan liderlik çabalarına rağmen, zorluklar hâlâ büyüktür. Küresel iklim finansmanı mimarisi, katı kriterleriyle hâlâ zengin ülkeleri kayırmaktadır. Birçok proje, yetersiz fizibilite çalışmaları, zayıf kurumsal kapasite ve risk paylaşım mekanizmalarının eksikliği nedeniyle hayata geçirilememektedir. UNEP (2023), gelişmekte olan ülkeler için uyum finansmanı açığının genişlediğini; 2030 yılına kadar yıllık uyum ihtiyacının 340 milyar dolara ulaşacağı, ancak mevcut finansmanın 25 milyar doların altında kaldığını bildirmektedir. Bu dengesizlik, Afrika ülkelerini afetlere karşı borçlanmaya zorlamakta ve borç yükünü derinleştirmektedir. Afrika Birliği ve AfDB, iklim felaketi yaşandığında geçici borç askıya alma imkânı tanıyan iklim dirençli borç hükümlerinin kredi anlaşmalarına dahil edilmesini önermektedir (AfDB, 2023).


Enerji Dönüşümünün Zorunluluğu: Temiz ve Kapsayıcı Büyümeye Doğru


Afrika’nın enerji geçişi, aciliyetle kapsayıcılığı dengelemek zorundadır. Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA, 2024) göre, Afrika’nın yıllık enerji yatırımlarının 2026–2030 döneminde yaklaşık 190 milyar dolara yükselmesi gerekmekte olup, bunun üçte ikisi temiz enerjiye yönlendirilmelidir. Ancak Afrika, şu anda küresel yenilenebilir enerji yatırımlarının yalnızca %2’sini çekmektedir (IEA, 2024). Bu açığın kapatılması için politika tutarlılığı, düzenleyici reformlar ve özel yatırımları teşvik edecek güvenilir satın alma anlaşmaları gereklidir. Addis Ababa Bildirgesi, ayrıca Batı Afrika ve Doğu Afrika Güç Havuzları gibi bölgesel elektrik ağlarının kurulmasını teşvik etmektedir (Afrika Birliği, 2025).


Toplumsal Direnç ve Uyum Kapasitesinin İnşası


Finansman ve altyapının ötesinde, ACS2 toplumsal dayanıklılığın güçlendirilmesi gereğini vurgulamıştır. Uyum kapasitesi oluşturmak; erken uyarı sistemlerini geliştirmeyi, iklime dayanıklı altyapılar kurmayı ve sosyal koruma programlarını güçlendirmeyi içerir. İklim akıllı tarım, kuraklığa dayanıklı tohumlar ve sürdürülebilir sulama sistemlerine yapılacak yatırımlar gıda güvenliğini artırabilir. Benzer şekilde, kentsel planlamada sel kontrolü, ısıya dayanıklı yapı malzemeleri ve yeşil alanlar gibi uygulamalar hayatları ve varlıkları koruyabilir. WHO (2023), acil uyum önlemleri alınmazsa Afrika’da iklime duyarlı hastalıkların 2030’a kadar iki katına çıkabileceği uyarısında bulunmuştur. Bu bağlamda, sağlık sistemlerinin iklim politikalarına entegre edilmesi ve toplulukların iklim farkındalığıyla güçlendirilmesi kritik önemdedir. Kadın liderliği, teknoloji transferi ve iklim eğitimi, sürdürülebilir uyumun temel taşlarıdır.


Geleceğe Bakış: 2050’ye Doğru Afrika’nın İklim Yolları


Afrika’nın iklim geleceği, kaynak mobilizasyonu, kurumsal reformlar ve kıtasal birliğini koruma becerisine bağlı olacaktır. Üç olası senaryo öne çıkmaktadır. İyimser senaryoda, Afrika yenilenebilir enerjiyi hızla yaygınlaştırır, gıda sistemlerini güçlendirir ve sürdürülebilir yatırımları çekerek 2050’ye kadar net sıfır büyüme sağlar. Orta senaryoda, ilerleme kısmi ve eşitsiz olur; bazı bölgeler direnç kazanırken, diğerleri kırılgan kalır. Kötümser senaryoda ise finansman ve kapasite açıklarının kapanmaması, artan kayıplara, iklim kaynaklı göçlere ve yoksulluğun derinleşmesine yol açar.


ree

Sonuç: Kırılganlıktan Liderliğe


Sonuç olarak, Afrika’da giderek artan iklim tehditleri acil, kolektif ve yenilikçi çözümler gerektirmektedir. İkinci Afrika İklim Zirvesi, yalnızca liderlerin bir araya geldiği bir toplantı değil; Afrika’nın kendi iklim kaderini belirleme kararlılığının küresel bir bildirgesidir. Addis Ababa Bildirgesi, yardıma bağımlı bir anlayıştan yatırım, ortaklık ve fırsat temelli bir yaklaşıma geçişi simgelemektedir. Ancak hedeflerin hayata geçmesi için somut uygulamalar şarttır. Yıllık 200 milyar dolarlık finansman açığının kapatılması, kapsayıcı kurumların inşası ve Afrika’nın doğal ve insani sermayesinin etkin kullanımı bu sürecin temelidir. Afrika’nın iklim krizi yalnızca Afrika’nın değil, tüm gezegenin sorunudur. Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in de vurguladığı gibi, “Afrika çözülecek bir problem değil, desteklenecek bir çözümdür.” Dünya, bu çağrıya kulak vermelidir.

 

Kaynakça:


  • African Development Bank. (2023). Africa Economic Outlook 2023: Mobilizing private sector financing for climate and green growth. AfDB.

  • African Union. (2025, September 10). Addis Ababa Declaration on Climate Change and Call to Action: Outcomes of the Second Africa Climate Summit. African Union Commission. https://au.int/en/newsevents/20250908/second-africa-climate-summit

  • Africa-Europe Foundation. (2025). AEF at the Second Africa Climate Summit. https://www.africaeuropefoundation.org/areas-of-action/aef-at-the-second-african-climate-summit

  • Agbetiloye, A. (2024, September 27). African countries pursue world’s first joint “debt-for-nature” swap. Business Insider Africa.

  • Ahmed, A. (2025, September 8). Opening speech at the Second Africa Climate Summit, Addis Ababa.

  • AKEM. (2025, August 13). The Second Africa Climate Summit (ACS2) in Ethiopia. AKEM Climate Editorial. https://africaclimatesummit2.et

  • Climate Policy Initiative. (2022). Landscape of Climate Finance in Africa. Climate Policy Initiative.

  • Food and Agriculture Organization. (2023). The state of food and agriculture in Africa 2023. FAO.

  • Government of Kenya. (2025). Kenya’s commitment to 100% renewable energy by 2030. Ministry of Energy and Petroleum.

  • International Energy Agency. (2024). Africa Energy Outlook 2024. IEA.

  • International Monetary Fund. (2024). Climate Change and Debt Sustainability in Africa. IMF Working Paper.

  • Issayas, T., & Lemma, Y. S. (2025, May 29). Ethiopia invests big in restoring degraded land. World Resources Institute.

  • Maddison, D., Manley, M., & Kurukulasuriya, P. (2007). The impact of climate change on African agriculture: A Ricardian approach (Policy Research Working Paper No. 4306). World Bank.

  • Reuters. (2025, September 9). Africa aims to mobilize $50 billion annually for climate innovation. Thomson Reuters News Service.

  • Silwanyi, M. (2025). Curbing climate change in Uganda through agroforestry. https://www.michaelsilwanyi.org/curbing-climate-change-in-uganda-through-agroforestry/

  • United Nations Environment Programme. (2023). Adaptation Gap Report 2023. UNEP.

  • World Health Organization. (2023). Climate change and health in Africa: Risk and resilience. WHO Regional Office for Africa.

  • World Meteorological Organization. (2023). State of the Climate in Africa 2022. WMO.

Yorumlar


©2025, Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi (AKEM) resmi sitesidir. Tüm hakları saklıdır.

bottom of page