top of page
  • Yazarın fotoğrafıEndris Mekonnen Faris

Rusya'nın Afrika'daki Yükselişi ve Düşüşü

Rusya'nın Afrika'ya yeniden sağlam bir dönüş yapması ne kadar sürer? Bunu sadece zaman söyler.

Putin'in on yıllık güçlü liderliği altındaki Rusya, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana uluslararası ilişkilerde uzun süredir kayıp olan nüfuz alanlarını yavaş yavaş geri kazanmayı başarmıştır.. Ampirik kanıtlar da bu durumu desteklemektedir. Özellikle Afrika, son on yıllarda güçlü Rusya'yı giderek daha fazla kucaklıyor.



Dünya siyasetinin devlet ve devlet dışı güçlü aktörleri isteksizce Rusya'nın geri dönüşünü kabul etmiştir, ancak buna paralel olarak, onu kontrol altına almak için çalışmaya başlamıştır. Halihazırda Rusya, Ukrayna'ya karşı bir savaşa girişti - bu savaş aslında güçlü bir Kremlin olarak anlaşılan bir savaş, güçlü Avrupa ve ABD'ye karşı birkaç cephede savaşıyor. Bu nedenle, neredeyse bir yıldır Rusya'nın siyasi projeksiyonu, büyük ölçüde Ukrayna'ya ulaşan kısa bir yarıçap içinde kaldı. Bu durum ise, küresel güneydeki daha geniş denizaşırı varlığını önemli ölçüde azalttı. Bu bağlamda Putin’in, Rusya’yı küresel siyasetin merkezine sağlam bir şekilde yerleştirme çabaları önem arz etmektedir. Zira bu çabalar, Rusya’nın Afrika'da kaybettiği nüfuzu geri kazanmaya kadar uzanmaktadır ve önemli bir geri dönüş olarak değerlendirilmektedir. Rusya'nın Afrika'ya dönüşü önemli bir engelle karşılaşmış ancak Kremlin kıtada hatırı sayılır bir süre geçirmiştir. Bu durum son on yıldır Afro-Rusya ilişkilerini anlama fırsatı sunmaktadır, ta ki başka bir geri dönüş girişimi yapılana kadar.


Rusya'nın Afrika'ya Dönüşünü Yansıtan Gelişmeler


Tarih, iki dev coğrafyanın, sonsuz kesintilere rağmen nesiller boyunca uzanan bu ilişkiyi sürdürdüğünü kaydetmektedir. Bununla birlikte, Afrika ile Rusya arasında kopukluklara neden olan tüm aksamalar, ağırlıklı olarak kendilerinin yarattığı herhangi bir türden anlaşmazlıktan kaynaklanmamaktadır. Bu kopuklukların temelinde, Batı devleti ve devlet dışı aktörlerin oynadığı doğrudan ve dolaylı roller yatmaktadır. Bu durum, Rusya'nın Afrika'daki siyasi ilerlemesini fiilen durduran olguyu da içermektedir. Rusya’nın tüm batılı gücün öncü bir rol oynamaya devam ettiği Ukrayna'ya karşı bir savaşın içinde olması; Afrika'da nüfuz için rekabet ettiği on yıllık sağlam angajmanlardan sonra ilk kez önemli bir gerilemeye yol açmaktadır.


Uzmanlar 2000’li yıllarda Rusya'nın Afrika'ya olan ilgisinin, Putin'in bazı ülkeleri ziyaret etmesinden sonra yakın diplomatik ilişkilerle önemli ölçüde arttığına işaret etmektedir. Rusya’nın Afrika devletlerindeki bütün büyükelçiliklerin, konsoloslukların ve kültür merkezlerinin tamamen restorasyonu ile ilgili dönüşü, bahsetmeye değer üç gelişmenin birkaç kesişme noktasında istikrarlı bir büyüme gerçekleştirmiştir.


Birincisi, Rusya Federasyonu'nun Afrika kamuoyu söylemine ezici bir çoğunlukla hakim olmaya devam eden silah tedarikiyle uğraşmak zorundadır. Silah tedariki, Afrika'daki yönetici söylemler söz konusu olduğunda Rusya ile özdeşleşmektedir. Afrika'nın silahlanması, Rusya'nın Soğuk Savaş sonrası kıtaya sağlam dönüşüyle paraleldir ve mevcut veriler bunu kanıtlamaktadır. Rusya, Afrika ülkelerine askeri uçaklardan füzelere ve motorlara kadar çeşitli silahlara sınırsız ve kesintisiz erişim sunmaktadır. Rusya, Afrika'ya yapılan küresel silah ihracatının yaklaşık %50'sini karşılamaktadır. Rusya Ukrayna'yı işgal ettiğinde ve dünyanın güçlü aktörleri Kremlin'in küresel finansal sisteme erişimini onayladığında, bu durum felç edici bir zorlukla karşı karşıya kalmıştır.


Rusya'nın Afrika'ya dönüşü ile ilgili ikinci olgu, kıtanın hassas jeopolitik konumlarında çok sayıda askeri üs inşa etme hırsıdır. Rusya'nın kıtaya dönüşünü açıklayan böylesine geniş bir varlığın parçası olarak Kremlin, 2015'ten bu yana yirmiden fazla Afrika ülkesiyle askeri işbirliği anlaşmaları imzalamıştır. Onlarca yıllık ABD ve Fransız hakimiyetine meydan okumaktadır. Uzun bir eylemsizlikten sonra, Rusya'nın Afrika'da kaydettiği gözle görülür ilerlemelere rağmen, Washington güvenlik alanındaki pasif rolüne son verdi ve mücadeleye hem doğrudan hem de uzaktan katıldı. ABD ve batılı müttefikleri; Putin'in liderlik kariyerindeki en ciddi askeri zorluklardan biriyle ve Rusya'nın yurtdışındaki önceliklerini yeniden çizme potansiyeliyle karşı karşıya olduğu Ukrayna'da, Rusya ile karşı karşıya gelmiştir. Neticede Afrika, bu planın etkisini görecektir.


Üçüncü ve benzeri görülmemiş bir fenomen olan Rusya-Afrika zirvesi, Rusya'nın Afrika'daki yükselişini farklı bir boyuta taşımaktadır. Bu vesileyle Rusya, Afrika'daki tüm ülkelere eşit bir şekilde ve olası tüm işbirliği seviyelerinde ulaşabilecektir. Bu platformun uygulaması altında, her türlü varlık ve eylem resmi olacak, incelenmesi zor bir biçim alacak ve tarafların karşılaştıkları her türlü zorluğa uyum sağlamalarını kolaylaştıracaktır.. Rusya, Afrika devletleriyle hep birlikte bir zirve düzenleyen ilk güçlü küresel aktör değildir. Hareket, Rusya'nın etkisine karşı geniş tamponlar ve Kremlin'in tecrit edilmiş siyasi liderleri desteklediği yönündeki suçlamalara karşı bir kalkan sunmaktadır. Ancak bu, esas olarak Rusya'yı önceliklerini yeniden düzenlemeye zorlayan Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşa büyük katılımı nedeniyle bir belirsizlikle karşı karşıya kamasına sebep olmuşturı. Karaya oturmuş bir Rusya, Afrika ülkelerini çok katmanlı meseleleri ele almak için böylesine büyük bir platforma getirebilecek mi?


Rusya Afrika'daki Düşüşünden Kurtulabilir mi?


Batı'daki küresel aktörlerin çoğu; güçlü Rusya gibi diğer yetenekli aktörlerin de, ister Afrika'da ister Asya'da olsun, yazdıkları oyun kitabına nispeten bağlı kalarak pasif bir rol oynadığı bir etki alanını sürdürmek istemiştir. Uluslararası ilişkilere yön veren bu söyleme meydan okuyan Rusya, Putin liderliğinde tartışmalı nüfuz alanına yeniden katılmıştır. Bir süre cüretkar Rusya, Afrika'da rakipsiz bir yükseliş yaşamıştır. Ancak güncel duruma baktığımızda Rusya-Ukrayna savaşının ardından düşüş eğiliminde olduğu görülmektedir.. Rusya Afrika'daki düşüşünden kurtulup sağlam bir dönüş yapabilir mi?



Rusya'nın uluslararası ilişkilerdeki eylemlerine daha yakından bakıldığında, daha çok güç boşluklarını doldurmaya ve diğer büyük güçlerin hatalarını düzeltme fırsatı yakalamaya odaklanan stratejiler izlediği için, çoğu kişi bu soruyu "evet" şeklinde yanıtlayacaktır. Bu ilişkiler, Rusya'nın kaybettiği bağlarını yeniden canlandırmaktadır ve yavaş düşüşünden önce zorlu bir şekilde ortaya çıktığı Afrika'da son birkaç yıldır değişmeden büyümektedir.


Referanslar


9 görüntüleme
bottom of page