top of page
  • Yazarın fotoğrafıMoussa Hissein Moussa

Gündem | Afrika Birliği'nin 35. Zirvesi üzerine değerlendirme



Afrika Birliği’nin (AfB) 35. Zirvesi, 5-6 Şubat 2022 tarihleri arasında Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa’da toplanmıştır. Zirvede görev süresi dolan Demokratik Kongo Devlet Başkanı Félix Tshisekedi, Senegal Devlet Başkanı Macky Sall’a dönemsel başkanlığı devretmiştir. Covid-19 salgının devam ettiği dönemde düzenlenen bu zirvede ele alınan önemli konuların arasında Svahilice’nin resmi çalışma dili olarak kabul edilmesi, son aylarda cereyan eden anayasaya karşı rejim değişiklikleri (darbe) ve İsrail'in gözlemci üyeliği yer almıştır.


İsrail’in Gözlemci Üyeliği Tartışması


35. zirvenin en çok ses getiren gündemi sonuçsuz kalan Israil'in gözlemci üyeliği olmuştur. Bir yandan Temmuz 2021’de AfB Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat’ın İsrail’i gözlemci üye yapma kararı çoğu AfB devleti tarafından olumlu karşılanmışken, öte yandan Filistin Topraklarını destekleyen AfB’nin ilkelerine aykırı olduğuna inanan Güney Afrika, Cezayir gibi kıtanın dev ülkeleri başta olmak üzere birkaç devlet buna karşı çıkmıştır. Sonuç olarak, bu konuyu daha detaylı görüşülmesi için 5 ülkeden oluşan bir komisyon kurulmuştur.


Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye, Afrika Birliği merkezinde Afrikalı lidere hitaben yaptığı konuşmada, İsrail’e verilen akreditasyonun geri çekilmesini talep etmiştir. İştiyye, hitabında Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) 1 Şubat 2022 tarihinde İsrail ile ilgili yayınladığı bir raporuna atıf yaparak "İsrail, ihlallerinden ve Filistin halkına dayattığı apartheid rejiminden dolayı asla ödüllendirilmemelidir" ifadesinde bulunmuştur[1]. 2013 yılından beri AfB’ye akredite olan Filistin Yönetimi Başbakanı, İsrail’in usulsüz ve adil olmayan davranışları neticesinde Filistin halkının durumu daha da istikrarsız hale geldiğini altını çizmiştir[2].


Moussa Faki Mahamat zirvenin açılış konuşmasında kararını savunarak “huzurlu bir tartışma” çağrısında bulunmuştur. Faki, AfB'nin Filistinlilerin bağımsızlık arayışına olan bağlılığının değişmez ve daha da güçlenmeye devam edebileceği dair güvence vermiştir. Ancak onun için İsrail'in akreditasyonu, “barışın hizmetinde bir araç” teşkil edebilecektir.


İsrail konusunu netleştirmek için zirvenin ikinci gününde (6 Şubat 2022) oturum planlanmıştır. Ancak, bu oturumun 20. yılını kutlayan AfB için tarihinde benzeri görülmemiş bir bölünmeye yol açabileceği düşüncesiyle iptal edilmiştir.


Konuyu görüşüp AfB konferansına detaylı rapor sunmak üzere, Faki'nin kararına karşı çıkan Güney Afrika ve Cezayir, Faki'nin kararını destekleyen Ruanda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve tarafsızlığı tercih eden Kamerun ve Nijerya devletlerinden oluşan bir komisyon kurulacaktır.[3]


Son Aylarda Kıtada Cereyan Eden Anayasaya Karşı Rejim Değişiklikleri


Sudan’dan başlayarak Çad, Mali ve Gine’den geçerek Burkina Faso’ya kadar devam eden anayasaya karşı rejim değişiklikleri, katıda büyük bir ses getirmiştir. Söz konusu bu ülkelerde ayaklanma ile başlayan ve askerlerin siyasete girişerek iktidarı ele geçirmesiyle sonuçlanan bu gelişmeler, örgütün on yıldır genel merkezi olan Addis Ababa’da toplanan 35. zirvesinin ana temalarından biri olmuştur.


AfB Barış ve Güvenlik Birimi Komiseri Bankole Adeoye başkanlığında gerçekleştirilen barış ve güvenlik toplantısı sırasında, tüm katılımcılar açık bir şekilde anayasaya aykırı hükümet değişikliği dalgasını kınamıştır. Komiser Adeoye, AfB’nin hiçbir şekilde askeri müdahaleye müsamaha göstermeyeceğine vurgulayarak söz konusu bu müdahalelerin yaşandığı tüm ülkelerin birlikten uzaklaştırıldığını da hatırlatmıştır. Adoeye ayrıca, birliğin tarihte hiçbir zaman şimdi olduğu gibi on iki ay içinde dört ülkenin (Mali, Gine, Sudan ve Burkina Faso) üyeliğinin askıya almadığını hatırlatmıştır.


AfB Komisyonu Başkanı Moussa Faki Mahamat, müdahaleleri “felaket dalgası” olarak tanımlayarak bunun terörle “bilinen nedensel bağlantıları” olduğunu söylemiştir. Faki, Batı Afrika’nın içinde bulunduğu siyasi durumdan ortaya çelişki ve bu duruma karşı AfB Komisyonunu ve Barış ve Güvenlik Birimi’nin karşıladıkları zorlukları eleştirel bir şekilde betimlemiştir. Onun için iki sorun AfB Komisyonu’nun karar alma sürecinde oldukça mütevazı bir rol ile sınırlandırmaktadır: Birincisi, “subsidiarite” (yeki ikamesi) kavramının indirgemeci okumasıdır. Bölgesel ekonomik topluluklar ile kıtasal örgütlenme arasındaki yetki ikamesi ve tamamlayıcılık ilişkisini kesinlikle daha iyi netleştirmemiz gerekiyor. Bu zorluğu, AfB’nin bir organı olan Barış ve Güvenlik Konseyi’nin Mali Cumhuriyeti konusundaki kararı, bölgesel bir örgüt olan ECOWAS’ın (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) kararlarını askıya alamıyor olmasıyla örneklendirmiştir. Dolayısıyla Faki, kıtanın siyasi ve güvenlik mimarisinin işleyişine zarar verecek herhangi bir sapmayı önlemek için gerekli açıklamaları getirilmeli gerektiğini düşünmektedir[4]. Faki, bir yandan anayasaya aykırı değişiklikleri kınamışken öte yandan bunun kıtanın yönetişim açıklıklarından olduğunu dile getirerek gerekli tedbirleri alınmadığı taktirde bu olayların daha da yayılacağı konusunda dikkat çekmiştir[5].


AfB’nin yeni lideri Senegalli Macky Sall, Faki’den farklı olarak anayasaya aykırı değişiklikleri şiddetle kınamakla sınırlı kalmıştır. Onun için bu tür girişimler kıtanın kalkınma sürecini yavaşlatmaktadır. Dolayısıyla bunlara hiçbir şekilde müsamaha edilmelidir ve mümkün olabildiği mertebede ağır cezalandırılmalıdır. Bunun için de bu inisiyatifi önce ECOWAS’ın bırakılması gerektiğini ifade etmiştir. ECOWAS bunun üstesinden gelemediği halde AfB ve aynı şekilde BM’ye bırakılmalıdır[6].


Aslında, Faki ile Sall arasında önemli bir fikir ayrışması bulunmaktadır. Faki kınamakla yetinmeyip sorunun kaynağını da dile getirip daha çok kıtasal çözümlemelere yönelimliyken Sall, sadece kınamakla yetinip daha çok alt bölgesel çözümlemeden yana olmuştur.


Svahilice’nin AfB Resmi Çalışma Dili Olarak Kabul Edilmesi


AfB’nin 35. Zirvesinde ele alınan çoğu konunun cevapsız kalmış olmasına rağmen, zirvede görüşüp olumlu sonuçlanan konular olmuştur. Bunların arasında Svahilice’nin resmi çalışma dili olarak kabul edilmesi yer almaktadır.


AfB 2004 yılındaki 4. Zirvesinde resmi dil olarak kabul edilen Svahilice, 18 sene düzenlenen zirve ardından resmi çalışma dili olarak kabul edilmesi, Tanzanya'nın Afrika'da 100 milyondan fazla insanın Svahilice konuştuğunu ve Afrika kıtasında en çok konuşulan dillerden biri haline geldiğini savunan Başkan Yardımcısı Philip Mpango’nun 35. Zirve sırasında yaptığı talep üzerinde kabul edilmiştir. Mpango, Svahilice’nin Doğu Afrika Topluluğu (EAC), Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) ve birçok Afrika ülkesinde eğitim dili olarak kullanıldığını vurgulayarak AfB’nin Devlet ve Hükümet Başkanları Meclisi'ni ikna etmeye başarmıştır.[7]


Svahilice’nin resmi çalışma dili olarak kabul edilmesi, bütünleşmesi yönünde önemli bir adım olarak görmek mümkündür. Dili konuşan kişilerin – 100 milyondan fazla – bakıldığında, önemli bir birleştirici unsur olduğunu söylemek mümkündür. Bu kararla AfB, bir yandan yükümlülükleri arasında yer alan kıtanın kültür, görenek ve geleneklerini koruma ve teşvik etme ilkesini yerine getirirken öte yandan Gündem 2063[8], Afrika Kültürel Rönesansı Şartı[9] gibi önemli planların gerçekleştirilmesinde önemli adım olmuştur.


Uzun zamandır ekonomik ve siyasi bütünleşme yönünde yoğun çalışmalar yürüten AfB, bütünleşmenin bütün unsurlarını kullanılmadığı için oldukça yavaş bir ilerleme kaydetmiştir. Kullanılmayan unsurların arasında dil de yer almaktadır. Dil, kimi zaman ve koşullarda bütünleşmenin ekonomik ve siyasi unsurlarından daha çok verimli olabilmektedir. Örneğin: resmi dili İngilizce olan Nijerya ile resmi dili Fransızca olan Nijer’i bütünleştirmek için serbest ticaret bölgesinden ziyade dil topluluğu – Havsa Dili Topluluğu gibi – daha çok verimli olabilmektedir. Aynı şekilde Çad ile Sudan (Arapça Dili Topluluğu), Gambia ile Senegal (Volof Dili Topluluğu) ve Demokratik Kongo ile Ruanda, Uganda ya da Kenya (Svahilice Topluluğu) da geçerlidir.


[1] Callamard, Agnès. (2022). L’apartheid d’Israël contre la population palestinienne : un système cruel de domination et un crime contre l’humanité. Amnesty International. https://www.amnesty.org/fr/latest/news/2022/02/israels-apartheid-against-palestinians-a-cruel-system-of-domination-and-a-crime-against-humanity/ [Erişim tarrihi: 07.02.2022]. [2] Aljazeera, (2022). Palestine urges African Union to revoke Israel’s observer status https://www.aljazeera.com/news/2022/2/5/palestine-urges-african-union-to-revoke-israels-observer-status. [Erişim tarrihi: 07.02.2022]. [3] https://www.france24.com/fr/afrique/20220206-sommet-de-l-union-africaine-le-d%C3%A9bat-sur-le-statut-d-observateur-d-isra%C3%ABl-report%C3%A9 [4] https://twitter.com/AUC_MoussaFaki/status/1489879214421684230 [5] Union Africaine (2022). Allocution du Président de La Commission de l’Union Africaine, Moussa Faki Mahamat lors de la Trente-cinquième Conférence Ordinaire des chefs d’État et de Gouvernement de l’Union Africaine https://au.int/fr/pressreleases/20220205/allocution-du-president-de-la-commission-lors-de-la-35eme-sommet-de-lua [Erişim tarrihi: 07.02.2022]. [6] Sencafe Actu (2022). Installé a la tete de l'UA: Le 1er discours de Macky Sall https://cafeactu.com/2022/02/05/installe-a-la-tete-de-lua-le-1er-discours-de-macky-sall/ [Erişim tarrihi: 07.02.2022]. [7] Modeste Dessou. (2022) L’Union africaine adopte officiellement le swahili comme langue de travail officielle. Benin Web TV. https://beninwebtv.com/lunion-africaine-adopte-officiellement-le-swahili-comme-langue-de-travail-officielle/ [Erişim tarrihi: 07.02.2022]. [8] Union Africaine, Agenda 2063: Vue d'ensemble. https://au.int/fr/agenda2063/vue-ensemble [Erişim tarrihi: 07.02.2022]. [9] Union Africaine. (2006). Charte de la Renaissance culturelle africaine https://au.int/fr/treaties/charte-de-la-renaissance-culturelle-africaine [Erişim tarrihi: 07.02.2022].

bottom of page