top of page

Etiyopya: Afrika İklim Zirvesi’nden Neler Hatırlanmalıdır?

  • Yazarın fotoğrafı: Alioune Aboutalib Lô
    Alioune Aboutalib Lô
  • 18 saat önce
  • 3 dakikada okunur

ree

Afrika İklim Zirvesi bu hafta Etiyopya’da gerçekleşmiş ve 10 Eylül 2025’te sona ermiştir. Güncel iklim değişikliğinden en fazla etkilenen kıtalardan biri olmaya devam eden Afrika için bu zirve stratejik bir buluşma niteliği taşımaktadır. Kenya’da 2023 yılında düzenlenen ilk zirvede imzalanan Nairobi Bildirgesi’nin ardından, ikinci zirve Addis Ababa Bildirgesi’nin ilanıyla sonuçlanmıştır.


İki gün boyunca kırkın üzerinde devlet ve hükümet başkanı, yaklaşan büyük uluslararası toplantılar öncesinde kıtanın çevresel korunmaya ilişkin önceliklerini netleştirmek üzere bir araya gelmiştir. Kasım ayında Brezilya’nın kuzeyindeki Belém kentinde yapılması planlanan COP30 müzakerelerinde daha fazla etki sahibi olabilmeyi ummaktadırlar.


Bağlam


Afrika iklimden giderek daha fazla etkilenmektedir. Batı Afrika’da seller artış göstermektedir. Senegal, Nijer ve Mali gibi ülkeler son yıllarda defalarca etkilenmiş olup bunun konutların tahrip olması, nehirlerin çekilmesi, kıtlık ve sağlıksız yaşam koşulları gibi sonuçları bulunmaktadır. Doğu Afrika’da, bu ikinci zirveye ev sahipliği yapan Etiyopya dâhil olmak üzere birçok ülke son yıllarda şiddetli kuraklıklarla karşı karşıya kalmıştır. Örneğin 2022 yılında Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi (OCHA), Etiyopya’da 5,5 ila 6,5 milyon kişinin (nüfusun %5 ila %6’sı) kuraklık nedeniyle ciddi gıda güvencesizliği yaşadığını tahmin etmiştir (Kaynak).


Benzer durum Malavi, Zambiya ve Zimbabve için de geçerli olup hasatlar bu döngüsel değişimden ağır şekilde etkilenmektedir. 2025 Mayıs’ında, Afrika Boynuzu’nda etkin olan El Niño olgusu Somali’de yoğun yağışlara yol açmış, en az yedi kişinin hayatını kaybetmesine ve çeşitli kritik altyapının zarar görmesine neden olmuştur. Bu kırılganlığın sonuçları, fosil yakıt yakan gelişmiş ülkelerin yaydığı kirlilik düzeyinde aranmalıdır.


Buna ek olarak, OECD’den coğrafyacı Jorge Patino’ya göre kıtanın yaklaşan hızlı kentleşmesi üzerine düşünülmesi gerekmektedir. “Daha iyi yeşil altyapı programlarına sahip olmak çok önemlidir; çünkü bu, halk sağlığına katkı sağlamakta ve uzun vadede maliyetleri düşürmektedir. Aynı zamanda uyuma ve risk azaltımına da yardımcı olmaktadır” diye açıklamaktadır.


Bu perspektiften ve küresel iklim dayanıklılığı politikalarını daha fazla etkilemek amacıyla, söz konusu zirve Afrika için stratejik bir buluşma olarak öne çıkmaktadır.


ree

Belirlenen Stratejik Eksenler


Zirve, aktörlerin bilinen sorunlardan ziyade çözümleri daha fazla öne çıkarmasına imkân tanımıştır. “Çok sık olarak, iklim zirvelerinde Afrika anlatısı elimizde olmayanları söylemeye indirgenmektedir: para eksikliği, teknoloji eksikliği ve zaman eksikliği. Bu kez, elimizde olanla başlayalım. Yaratıcılık ve yenilik saçan en genç nüfusa, dünyada en hızlı büyüyen güneş enerjisi sektörüne, ormanlarımız, turbalıklarımız ve kıyı şeritlerimizle son karbon yutaklarına sahibiz” diye açıklamıştır Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed.


Etiyopya Cumhurbaşkanı Taye Atske Selassie, Addis Ababa Bildirgesi’nden üç temel sütunun özellikle altını çizmiştir. Birincisi, Afrika’yı yeşil bir sanayi gücüne dönüştürmek için yenilenebilir enerjilerin geliştirilmesinin hızlandırılmasıdır. “Her şeyden önce, geleceğimizi harekete geçireceğiz. Yenilenebilir enerji ve altyapıların geliştirilmesini hızlandırmayı taahhüt etmekteyiz. Bu yalnızca enerjiye erişimi sağlamayacak, aynı zamanda Afrika’yı yeşil bir sanayi gücü olarak konumlandıracaktır” demektedir.


İkinci sütun, bu ülkelerin faydalardan adil bir pay almasını ve daha fazla şeffaflık sağlanmasını temin etmek amacıyla temel minerallere sahip ülkelerden oluşan bir koalisyonun kurulmasıdır. Son olarak üçüncü sütun, ormanlar gibi kültürel mirasın korunmasına ilişkindir.


Afrika Birliği temsilcisi Bankoye Adeoye ise RFI’ye yaptığı açıklamada zirvenin sonunda gurur duyduğunu belirtmiştir. “Zor konuşmalardan kaçınmadık” diye ısrar etmektedir. Ona göre mesele bu zirveyi kapatmak değil, yeni bir sayfa açmaktır ve bu sayfa gelecek Kasım ayında Brezilya’daki COP30 ile başlayacaktır.


Özetle bu zirve, kıta liderlerinin iklim sorunlarına yönelik daha fazla çözüme yönelmesini sağlamıştır. Afrika, dünyada en az kirleten kıta olmakla birlikte, iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle ağır bir bedel ödemektedir ve mevcut verilerin iyileştirilmesi yönünde hiçbir şey yapılmazsa kalkınmanın tüm alanlarının felç olma riski bulunmaktadır. Bu nedenle iklim meselesi Afrika Birliği’nin politikalarında önceliklendirilmelidir; ancak kıta aynı zamanda sesini duyurmalı ve bu konuda küresel politikaları etkilemelidir.


ree

Kaynakça


Yorumlar


©2025, Afrika Koordinasyon ve Eğitim Merkezi (AKEM) resmi sitesidir. Tüm hakları saklıdır.

bottom of page