Afrika'da Yatırıma Yönelik Güvenlik Tehditleri: Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme İçin Bir Engel
- Alioune Aboutalib Lô

- 1 Eyl
- 4 dakikada okunur

Giriş
Doğal kaynaklar bakımından zengin ve önemli bir büyüme potansiyeline sahip olan Afrika, giderek artan bir şekilde uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmektedir. Ancak bu dinamizm, terörden siyasi istikrarsızlığa, etnik çatışmalardan sınır ötesi suçlara kadar uzanan çeşitli güvenlik riskleri tarafından engellenmektedir. Çoğu zaman yapısal nitelikte olan bu tehditler, yatırımcı güvenini zedelemekte, sermaye maliyetlerini artırmakta ve ekonomik projelerin uzun vadeli sürdürülebilirliğini tehlikeye sokmaktadır.
1. Siyasi ve Kurumsal Güvensizlik
Kurumsal kırılganlık ve demokratik olmayan siyasi geçişler, yatırımlar açısından başlıca güvensizlik kaynakları arasında yer almaktadır. Mali, Burkina Faso ve Nijer gibi ülkelerde tekrarlanan darbeler, rejim istikrarsızlığını ve hukuk devleti ilkesinin zayıflığını yansıtmaktadır. Rejim değişikliğiyle ortaya çıkan hukuki belirsizlik, sözleşmelerin yeniden müzakere edilmesine, varlıkların kamulaştırılmasına ya da el konulmasına ve keyfi vergi reformlarına yol açabilmektedir.Dünya Bankası’na (2023) göre, “yolsuzlukla mücadele kapasitesi düşük” ve “siyasi istikrar seviyesi zayıf” olarak değerlendirilen ülkeler, iyi yönetişime sahip Afrika devletlerine kıyasla ortalama %30 daha az doğrudan yabancı yatırım (DYY) çekmektedir.

2. Terörizm ve Silahlı Çatışmalar
Terörizm, işletmeler, altyapılar ve tedarik zincirleri için doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. Sahel bölgesi, Jama’at Nasr al-Islam wal Muslimin (JNIM) ve Büyük Sahra’daki İslam Devleti (ISGS) gibi grupların ekonomik koridorları tehdit etmesiyle birlikte artan güvensizliğin merkez üssü haline gelmiştir. Burkina Faso ve Nijer’de maden konvoylarına ve yabancı çalışanlara yönelik saldırılar, terörizm ile bozulmuş iş ortamı arasındaki doğrudan ilişkiyi gözler önüne sermektedir.Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi’ne (2024) göre, Sahel’deki terör şiddeti 2019’dan bu yana üç katına çıkmış olup, bu durum birçok Kanadalı ve Avustralyalı maden şirketinin faaliyetlerini durdurmasına veya azaltmasına neden olmuştur.
3. Etnik Gerilimler ve Topluluklar Arası Çatışmalar
Bazı çatışmalar, doğal kaynaklar (toprak, su, otlak, maden) üzerindeki denetim mücadelesinden kaynaklanmaktadır. Sıklıkla siyasi manipülasyonlara konu olan bu anlaşmazlıklar, tüm bölgeleri istikrarsızlaştırmaktadır. Örneğin Nijerya’da, çiftçiler ile göçebe çobanlar arasındaki çatışmalar—iklim değişikliği ve kentleşme ile daha da ağırlaşarak—binlerce kişinin ölümüne ve kitlesel iç göçlere yol açmaktadır.Bu tür çatışmalar, güvenli arazi erişimini engellemekte, tarım ve sanayi faaliyetlerini kesintiye uğratmakta ve orta ile uzun vadeli yatırım planlamalarını olumsuz etkilemektedir. Dünya Ekonomik Forumu’na (2022) göre, Afrika’daki arazi güvenliği eksikliği, tarım-sanayi sektöründe yatırıma yönelik başlıca engellerden biridir.
4. Sınır Ötesi Suçlar ve Korsanlık
Gine Körfezi, dünya genelinde ticari deniz taşımacılığı açısından en tehlikeli bölgelerden biri olmaya devam etmektedir. Bu durum, ithalat, ihracat ve liman ile lojistik altyapılarına yönelik yatırımları doğrudan etkilemektedir. Saldırıların sayısı bir miktar azalmış olsa da, fidye karşılığı adam kaçırma olaylarının sıklığı nedeniyle korsanlık ciddi bir tehdit olmayı sürdürmektedir.Buna paralel olarak, yasa dışı kaçakçılık (uyuşturucu, silah, insan) suç şebekelerini beslemekte ve devlet kurumlarının zayıflamasına neden olmaktadır. Bu yasadışı ekonomik akımlar, paralel bir ekonomi yaratmakta, rekabeti bozmakta ve kayıtlı işletmeler için yasal uyum maliyetlerini artırmaktadır.

5. Siber Tehditler ve Dijital Güvenlik
Afrika’nın hızla dijitalleşmesi, özellikle bankacılık, enerji ve telekomünikasyon sektörlerinde siber saldırıların kayda değer biçimde artmasına yol açmıştır. Zayıf düzenleyici çerçeveler, yetersiz siber güvenlik altyapısı ve savunmasız fintech platformlarının yaygınlaşması, yatırımcıların karşılaştığı riskleri artırmaktadır.Interpol’e (2022) göre, Afrika’da siber saldırıların sayısı sadece üç yıl içinde %200’ün üzerinde artmıştır. Finansal veri ihlalleri ve hizmet kesintileri, artık yatırımcıların detaylı ön inceleme süreçlerinde giderek daha fazla dikkate alınmaktadır.
6. Toplumsal Huzursuzluklar ve Protesto Hareketleri
Ekonomik, siyasi veya kimliğe dayalı taleplerle şekillenen sosyal hareketler (grevler, protestolar, isyanlar), ekonomik faaliyetleri sıklıkla kesintiye uğratmaktadır. Fiyat artışları, kitlesel genç işsizliği ve yetersiz kamu hizmetleri, toplumsal ortamı istikrarsızlaştırmaktadır. Enerji, ulaştırma ve madencilik gibi sektörlerdeki yatırımcılar bu tür kesintilere karşı özellikle savunmasız durumdadır.Örneğin, Senegal’de 2021 ve 2023 yıllarında yaşanan siyasi isyanlar, özel şirketler için onlarca milyon dolar tutarında zarara neden olmuştur (Jeune Afrique, 2023). Bu tür olaylar, çoğu zaman altyapı sabotajlarına veya yabancı firmaların geri çekilmesine de yol açmaktadır.
7. İklim Değişikliği ve Çevresel Güvenlik
Kuraklık, sel, çölleşme gibi iklim bağlantılı riskler; altyapı, tarım, gıda güvenliği ve iç göçler üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Bu etkiler, toplumsal istikrarsızlığı artırmakta ve kaynak temelli gerilimleri derinleştirmektedir.Afrika Kalkınma Bankası’na (AfDB, 2022) göre, iklim değişikliğine karşı uyum tedbirleri uygulanmadığı takdirde, bazı Afrika ülkelerinde iklim etkilerinden kaynaklı ekonomik kayıplar GSYH’nin %7 ila %9’una kadar ulaşabilecektir. Çevresel riskler özellikle tarım, enerji ve kıyı altyapısına yönelik yatırımları etkilemektedir.
8. Yargı Zayıflığı ve Hukuki Güvensizlik
Yatırımlar açısından güvenlik tehditleri yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda hukuksaldır. Öngörülemeyen düzenlemeler, yargı sisteminin verimsizliği ve yolsuzluk, uzun vadeli yatırımları caydırmaktadır. Birçok yatırımcı, sözleşmelerin uygulanması, uyuşmazlıkların çözümü ve kâr transferi konularında yaşanan zorluklardan şikâyet etmektedir.UNCTAD’a (2023) göre, Afrika’daki doğrudan yabancı yatırımla ilgili uyuşmazlıkların %65’inden fazlası, genellikle yasal istikrarsızlık ya da siyasi müdahale nedeniyle vergi konuları veya sözleşme ihlallerini içermektedir.

Sonuç
Afrika’daki yatırımlara yönelik güvenlik tehditleri çeşitli, karmaşık ve sıklıkla birbiriyle bağlantılıdır. Afrika, doğal kaynaklar, yeşil enerji ve dijital teknolojiler başta olmak üzere büyük fırsatlar sunmaktadır; ancak yabancı sermayeyi harekete geçirebilmek için iş ortamının güvence altına alınması şarttır. Bu risklerin azaltılması için kapsayıcı yönetişim stratejilerinin geliştirilmesi, çatışma önleme mekanizmalarının kurulması, güvenlik güçlerinin profesyonelleştirilmesi ve hukuk devletinin güçlendirilmesi, Afrika devletlerinin ve uluslararası ortaklarının ortak sorumluluğundadır. Uzun vadeli istikrar sağlanmadan, Afrika’nın ekonomik potansiyeli ancak sınırlı düzeyde gerçekleşebilecektir.
Kaynakça
African Center for Strategic Studies. (2024). Extremist violence in Africa: Trends and responses. https://africacenter.org
African Development Bank. (2022). Climate risk assessment in Africa. Abidjan: AfDB.
Interpol. (2022). Cybercrime in Africa: Threats and responses. Lyon: Interpol.
Jeune Afrique. (2023). Senegal: The economic cost of political riots. https://www.jeuneafrique.com
OECD. (2023). Investing in fragile environments: Outlook for Africa. Paris: OECD.
UNCTAD. (2023). World Investment Report: Investing in Sustainable Energy for All. Geneva: United Nations.
World Bank. (2023). Worldwide Governance Indicators. https://info.worldbank.org/governance/wgi
World Economic Forum. (2022). Global Risks Report 2022. Geneva.










Yorumlar