top of page
  • Yazarın fotoğrafıEnsar Küçükaltan

Rusya’nın Güvenlik Üzerinden Kurguladığı Afrika Politikası

Rus paralı asker grubu olarak tanımlayabileceğimiz Wagner’in adını Libya’daki iç savaş sırasında sıkça duyduk. Hafter güçlerine yardım amacıyla ülkeye gelen ve kendi askeri donanımlarını kullanan Wagner, 1200 savaşçısı ile birlikte Libya’da önemli bir rol oynadı. Elbette böyle bir “şirketin”, demokrasiyi koruma ya da ülkedeki pozisyonu istikrarlı hale getirme adına bir bölgeye yerleşmeyeceği herkesin malumu. Kaldı ki Libya’daki petrol sahaları ve Doğu Akdeniz’de etkin olma fırsatı, Libya’nın istikrarından daha ilgi çekici gözüküyor.

Aslına bakılırsa Wagner, Moskova’nın normalden daha ucuza yayılma politikasının önemli bir parçası olarak görülebilir. İşgalin maliyeti, son yirmi yıldaki işgal harekatları kapsamında ABD örneği üzerinden en iyi şekilde okunmaktadır. Bu nedenle işgal maliyeti azaltılmalıdır ve bu maliyet, artık büyük ordular, hava saldırıları veya tankların yığılması ile değil, daha küçük ancak etkili gruplar tarafından gerçekleştirilirse beklenen seviyeye çekilebilir. Hele ki böyle bir hareketin sivil milis gruplar tarafından yapılması, sorumluluklar anlamında devletlerin elini daha da güçlendirmektedir. Güvenlik sağlama amacıyla oluşturulmuş bir “şirket”, bir devlete kesilebilecek faturadan çok daha az sorumlulukla karşı karşıya kalacaktır.

Kırım ve Doğu Ukrayna girişimlerinden sonra Suriye’de de yayılmacı politikasını sürdüren Rusya’nın, Afrika’yı da güç dengeleyici bir faktör olarak gördüğü söylenebilir. Afrika’nın pek çok bölgesinde otokratik yönetimlerin olması, Çin örneğinde de görüldüğü gibi Rusya’nın elini güçlendirebilecek etkenlerden biridir. Kıtadaki iktidarların demokrasiyle olan anlaşmazlığının kullanışlılığı, kendi kapalı rejimlerini ihraç etme konusunda bu tip ülkeleri cesaretlendirmektedir.

Tekrar Wagner’e dönersek Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan ve Mozambik’teki faaliyetlerini inceleyerek başlamak isabetli olacaktır. Libya’da uzun süredir devam eden karışıklıkta Hafter tarafında yer alan grup, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde doğrudan Başkan Faustin-Archange Touadéra’nın korunması görevini üstlendi. Buna ek olarak Valery Zakharov başkanın özel güvenlik danışmanı yapıldı. Bürokrasinin çeşitli katmanlarında rahatsızlık oluşturan bu görevlendirme, Dışişleri Bakanı Charles-Armel Doubane’den gelen tepkiyle birleşince bakan görevden alındı (Siegle, 2021). 2020 yılındaki seçimlere dair en fazla eleştirilen noktalardan biri, başkanın arkasındaki bu Rus varlığı oldu. Seçimleri etkilediği iddia edilen bu “güvenlik” meselesi, ilerleyen süreçte Orta Afrika Cumhuriyeti’nin egemenliği için daha ciddi bir tehdit haline gelebilir. Raporlar, Wagner'in kuzeydeki kazançlı altın ve elmas madenlerinin kontrolünü ele geçirirken aynı anda isyancılarla bir gelir paylaşımı müzakeresi yürüttüğünü gösteriyor (Kimberly, 2019). Diğer bir müdahale sahası da Sudan olmuştur. Özellikle El-Beşir döneminde varlığını etkinleştiren grup, yönetime karşı protestolar başladığında da hükümeti korumaya çalışmıştır. Mozambik hükümetine kuzeyde hızla yayılan terör tehdidine yanıt vermesine yardımcı olmak için konuşlandığına dair raporlar da var. Tesadüfen, bölge milyarlarca dolarlık bir mücevher madenciliği operasyonuna ve sıvılaştırılmış ulusal gaz rezervlerine ev sahipliği yapıyor (Siegle, 2021).

Mali’de darbeye dair süreci daha önceki bölümlerde incelemiştik. Darbenin ardından, ordunun destekçileri kutlamak için Bamako'da sokaklara çıktı. İlginç bir şekilde, kutlama yapanlardan bazıları Rus bayrakları sallıyordu. Diğer birçok kişi, Mali-Rus işbirliğini kutlayan önceden basılmış benzer posterler, Vladimir Putin'in fotoğrafları ve Rusya'ya desteği için teşekkür eden mesajlar tutuyordu. Rusya'nın Mali ile güçlü ikili, kültürel veya tarihi bağları olmadığı halde bu görüntülerin oluşması dikkat çekiciydi.



Bölge medyasında çıkan bazı haberlerde, Diaw ve Camara'nın darbeyi gerçekleştirmek için Mali'ye dönmeden önce Rusya'da oldukları ifade edildi. İki subayın, Rus silahlı kuvvetleri tarafından desteklenen askeri eğitime katılmak için yılın başlarında Bamako'dan Moskova'ya hareket ettiği ve darbeden yaklaşık bir hafta önce geri döndükleri bilgisi de medyada çıkan detaylardandı (Obaji, 2020).

En son Burkina Faso’da gerçekleşen darbede meydanlarda hiç kimseyi şaşırtmayacak şekilde Rus bayraklarının olması, Rusya’nın bölge politikasının sessiz ancak etkili sürdürüldüğünün de bir göstergesidir.

Rusların kıtadaki etkinliğini Kongo Cumhuriyeti'nde Denis Sassou-Nguesso, Gabon'da Ali Bongo, Madagaskar'da Andry Rajoelina, Zimbabve'de Emmerson Mnangagwa, Güney Sudan’da Salva Kiir ile yakın temasları vasıtasıyla artırdığı gözükmektedir. Çin’in yumuşak güç elementleri üzerinden kurguladığı yayılımcı politika, öyle gözüküyor ki Rusya tarafından güvenlik üzerinden uygulanmaktadır. İktidarların kaybedecek çok şeyi olması, iktidarda kalma gerekliliğini artırırken, Rusya da bu gerekliliğin avantajını kullanmaktadır. Bu kaygıyı Afrika’da EndSARS gibi gençler arasında yayılan toplumsal olayların artışı ile beraber okumak gerekir. Ruslar Afrikalı elit kadrolara iktidarın devamını vaat etmektedir. Bu noktada Moskova’nın Wagner faaliyetlerini kabullenmediğini de belirtmek gerekir. Putin, Libya özelinde sorulan soruya, “Libya’da savaşan Ruslar devleti temsil etmiyor.” cevabını vermiştir (Reuters, 2020). Mali’ye bin kadar Wagner savaşçısının konuşlanması noktasında Almanya ve Fransa’dan yapılan uyarıyı da benzer şekilde cevaplamıştır (France-Presse, 2021).



Rusya, Batı'nın geride bıraktığı ve Çin'in doldurmakta isteksiz olduğu boşluklara adım atarak kazanımlar elde etti. Rus silahları ve güvenlik desteği, onlarca yıllık Avrupa veya Amerikan yardımının tam tersine, Afrikalı liderlerden çok az talepte bulunmaktadır. ABD, Nijerya'daki insan hakları konusundaki endişeleri nedeniyle ülkeye saldırı helikopteri sevkiyatı sağlamak için 2014 yılında Nijerya hükümetiyle yaptığı anlaşmadan çekildikten sonra Rusya, Nijerya ile altı Mi-35 helikopteri için bir anlaşma imzaladı. Benzer şekilde, 2013'teki askeri darbeden bu yana ABD'nin Mısır'a yaptığı askeri yardım ve silahların kesilmesi, Rusya'ya bugün Mısır'ın başlıca silah ithalatının yüzde 31'ini ele geçirmesini sağladı. Rusya halihazırda Afrika'nın önde gelen silah tedarikçisi konumunda ve en az 15 ülke Kremlin'den tüm silahların üçte birinden fazlasını alıyor. 2019 Rusya Afrika Zirvesi bu askeri ilişkileri daha da ilerletti. Kremlin, ekonomik, askeri, çevresel ve nükleer sektörleri kapsayan 50 sözleşme, imzaladı. 30'dan fazla Afrika ülkesiyle askeri teçhizat tedariki için anlaşmalar imzaladı. Bu anlaşmaların 12,2 milyar dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca Rusya, Afrika ülkeleriyle nükleer işbirliği anlaşmaları için en az 16 sözleşme imzaladı.

● Orta Afrika Cumhuriyeti: Moskova'nın 2018'de ülkeye mühimmat sağlamasından birkaç ay sonra, Rusya'nın Lobaye Invest, ülkede altın ve elmas aramak ve çıkarmak için OAC hükümetinden bir lisans aldı. Lobaye Invest, M Invest aracılığıyla kuruldu ve Wagner'in kurucusu Prigozhin tarafından kurulan MFinance'ın bir yan kuruluşudur.

● Sudan: Wagner’in Ömer el-Beşir rejimine, Rusya'nın Sudan merkezli paravan şirketi Meroe Gold ve aynı zamanda M Invest aracılığıyla PMC'lere destek sağladığı iddia ediliyor. Wagner, bu şirketlerin Sudan'daki altın madenlerini de korudu. ABD yönetimi, M Invest'i Temmuz 2020'de yaptırım listesine dahil etti.

● Mozambik: Rus petrol şirketi Rosneft ile Nijerya merkezli Oranto Petroleum, Afrika'daki petrol ve gaz projelerinde işbirliği yapmak üzere Mayıs 2018'de bir anlaşma imzaladı. Anlaşma, Rosneft'in Afrika'ya erişimini Mısır ve Mozambik üzerinden genişletti.

● Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC): Rusya'nın elmas üretiminin yüzde 95'ini oluşturan Rus şirketi Alrosa, Kongolu elmas madenciliği şirketi Bakwanga ile “teknoloji alışverişi yapmak” amacıyla elmas madenciliği endüstrisinin sürdürülebilir gelişimine dair bir Mutabakat Zaptı imzaladı.

Mali ve Zimbabve’de son dönemde basına yansıyan fotoğraflarda Rusların ilgili ülke askerlerine verdiği eğitimler görülmektedir. Yakın zamanda farklı ülkelerde de başlama potansiyeli olan bu eğitimlerin, en çok da Fransa’yı rahatsız ettiği aşikardır. Mali’den askerlerini tasfiye etmeye başlayan Fransa’nın, “Frankofon Afrika”nın kalbine saplanan bu hançere karşı geliştireceği hamle zamanla netleşecektir.

Teorideki varlığını pratiğe taşıyan Rusya’nın özellikle Batı Afrika’daki varlığını genişletmesiyle görünür hale gelen sorun, yalnızca bölgenin eski sömürü güçlerini ilgilendirmiyor. Ticari alandaki çeşitli işbirlikleri de bu hamleleri takip etmek zorunda. Rus etkinliği yalnızca bir güvenlik meselesi olarak algılamak eksik olacaktır. Güvenlikle başlayan “işbirliği” hamleleri ekonomik alanlarda da taşları yerinden oynatacak potansiyele sahiptir.

Kurumlardan ve kişilerden bağımsız ele alındığında, asıl sorun Afrika kıtasındaki egemen bir ülkenin, bu Mali veya Mozambik olabilir, iç meselelerinin Rusya ve Avrupa ülkeleri arasındaki diyaloglarla çözülmeye çalışılmasıdır. On dokuzuncu yüzyılın tamamı ve yirminci yüzyılın ilk yarısından farklı gözükmeyen bu bakış açısı, Afrika’nın en önemli problemidir. Egemen Afrika devletlerinin bir an evvel diğer ülkelerin müdahale alanı olma durumundan kurtulması gerekmektedir. Bunun yolu, daha önceki bölümlerde de paylaşıldığı gibi seçkinci iktidarların sonlanması ve halkın gerçek iradesine herkesin saygı duyması olacaktır.

Kaynakça

France-Presse, A. (2021, Ekim 22). Putin dismisses links to ‘Mali-bound’ Russian mercenaries. Inquirer:

https://newsinfo.inquirer.net/1505100/putin-dismisses-links-to-mali-bound-russian-mercenaries adresinden alındı

Kimberly, M. (2019). Russia's Use of Semi-State Security Forces: The Case of the Wagner Group. Post-Sovyet Affairs, 35(3), 181-204.

Obaji, P. J. (2020, Ağustos 20). Mali Coup Leaders Seized Power Days After Returning From Military Training Camp in Russia. Daily Beast: https://www.thedailybeast.com/russia-trained-the-mali-coup-leaders adresinden alındı

Reuters. (2020, Ocak 11). Russia's Putin: Russians fighting in Libya do not represent the state. Reuters: https://www.reuters.com/article/us-libya-security-russia-idUSKBN1ZA0N4 adresinden alındı

Siegle, J. (2021). Russia and Africa: Expanding Influence and Instability. G. P. Herd içinde, Russia’s Global Reach: A Security and Statecraft Assessment. Garmisch-Partenkirchen: George C. Marshall European Center for Security Studies. Africa Center for Strategic Studies: https://africacenter.org/experts/joseph-siegle/russia-strategic-goals-africa/ adresinden alındı

64 görüntüleme

Σχόλια


bottom of page