
Giriş
COVID-19 pandemisi, Afrika'da dijitalleşmeyi hızlandırarak teknoloji ve girişimcilik gibi alanlarda yeni istihdam fırsatları yaratmıştır. Dijital platformlar sayesinde birçok Afrikalı, uzaktan çalışabilir ve uluslararası piyasalara erişim sağlayabilir. Ancak, bu geçiş bazı önemli zorlukları da beraberinde getirmektedir; bunlar arasında teknolojik altyapı eksiklikleri, sınırlı dijital beceriler ve internet erişimindeki eşitsizlik bulunmaktadır. Ayrıca, otomasyon bazı geleneksel işleri tehdit etmekte olup, bu durum krizden zaten etkilenen sektörlerde iş kayıplarını artırabilir. Dijitalleşmenin gerçekten faydalı olabilmesi için, dijital altyapıyı güçlendiren, eğitim ve öğretimi geliştiren, ayrıca savunmasız işçileri destekleyen kamu politikalarının uygulanması kritik öneme sahiptir.
“İnternet, tüm faaliyetlerde merkezi bir yere sahiptir, ancak Afrika hâlâ interneti tam anlamıyla kullanma ve kontrol etme konusunda zorlanmaktadır.”
Dijital teknolojinin bireylerin ve işletmelerin günlük yaşamında giderek daha merkezi bir rol oynadığı bu dönemde, dijitalleşme Afrika’nın da dahil olduğu küresel ekonomi için temel bir motor olarak konumlanmaktadır. Kıtanın potansiyeli tartışmasız olmakla birlikte, birçok zorluk devam etmektedir. Ancak, bu analizi, farklı Afrika ülkeleri arasındaki büyük farkları göz önünde bulundurarak dengeli bir şekilde yapmak önemlidir.
İnternet penetrasyon oranı, dijital dönüşümün önemli bir göstergesidir. We Are Social ve Hootsuite tarafından hazırlanan yıllık dijital rapor, bu konuda açıklayıcı veriler sunmaktadır. Ocak 2023 itibarıyla, dünya genelindeki internet penetrasyon oranı %62,5 olarak belirlenmiş ve yaklaşık 5 milyar kullanıcıyı temsil etmektedir. Bu rapor, Afrika bölgeleri arasındaki büyük farkları vurgulamaktadır. Kuzey Afrika ve Güney Afrika, ortalamanın oldukça üzerinde oranlar sergilerken, Doğu ve Orta Afrika bölgeleri, sırasıyla %24 ve %26 oranlarıyla, dünya genelindeki en düşük penetrasyon oranlarına sahiptir.
Afrika’da Teknoloji: Büyüme Motoru mu?
Son birkaç yıldır Afrika, hızla genişleyen bir pazar olarak sunulmakta ve uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmektedir. Bu kıta, dünya genelindeki teknolojik büyüme için son "mavi okyanuslardan" biri olarak görülmektedir ve bu durum, büyük dijital oyuncuların ilgisini çekmektedir. Çok genç bir nüfusa sahip olan Afrika, önümüzdeki üç on yıl boyunca önemli bir pazar fırsatı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu fırsat, akıllı telefonların ve internetin yaygınlaşması ile daha da güçlenmektedir, bu da giderek gelişen altyapılar sayesinde mümkün olmaktadır.
Afrika kıtasında teknoloji ve gelişim sıklıkla paralel ilerlemektedir. Gelişmekte olan ya da olgunlaşan bir dijital ekosistem, altyapının büyümesini teşvik eder ve halkın günlük yaşamını önemli ölçüde etkiler. Büyük metropollere kıyasla teknolojiye erişimin sınırlı olduğu kırsal bölgelerde, teknoloji sektörü kritik bir rol oynamaktadır. Teknolojiler, "büyüme çarpanları" olarak işlev görerek bilgiye erişimi artırır, istihdam yaratır ve finansal kapsayıcılığı destekler.
Sektöre duyulan umutlara rağmen, Afrika'daki teknolojik büyüme hala gelişim aşamasındadır ve çeşitli engellerle karşılaşmaktadır. Özellikle kırsal bölgelerde finansman eksikliği, gelişimi engellemektedir. Kıtanın teknolojik merkezlerinde özel kuruluşlar ve fon sağlayıcılar önemli bir rol oynamaktadır. Teknoloji girişimleri, bu eksiklikleri gidermeye çalışarak, Covid-19 pandemisi nedeniyle özellikle, uzaktan hizmet erişimi gibi artan ihtiyaçları karşılamaktadır.

Dijital Devler Afrika’ya Yöneliyor
Afrika, teknoloji inovasyonuna elverişli ortamıyla, giderek artan bir şekilde yabancı yatırımcıların ve uluslararası büyük şirketlerin ilgisini çekmektedir. Google, Microsoft, Facebook, Huawei ve Amazon'dan sonra, Twitter 12 Nisan'da Afrika'daki ilk ofisini açacağını duyurdu. Bu karar, 2018'de Twitter'ın Nijeryalı Ngozi Okonjo-Iweala'yı yönetim kuruluna atamasıyla başlatılan bir dinamiğin parçasıdır ve kıtaya olan artan ilgiyi yansıtmaktadır.
Twitter'ın bölgesel ofisinin Gana'da açılması, birkaç kritere dayanmaktadır: Bir "örnek demokrasi", "ifade özgürlüğü", "çevrimiçi özgürlük" ve "açık internet". Ayrıca, Gana'nın Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (Zlecaf) Sekretaryası'na ev sahipliği yapacak ülke olarak seçilmesi bu kararda etkili olmuştur. Twitter için bu yerleşim, kıtada "hizmetlerini iyileştirme ve uyarlama çabalarına destek olacak bir varlık oluşturma" ana hedefiyle uyumludur. Twitter, ayrıca kıta üzerinde ilk "Afrikalı mühendisler" ekibini işe almayı planlamaktadır.
Bu dijital devlerin Afrika'daki varlığı, genç Afrikalılar için binlerce iş yaratmak, özel eğitimler sunmak ve yerel altyapılara yatırım yapmak gibi güçlü bir büyüme motoru olmaktadır. Ancak, sektörde kalıcı bir istikrar ve sürdürülebilir gelişim sağlamak için, panafrikan girişimlerin ve Afrika devletlerinin gerçek bir "Afrika dijital devrimi" başlatma çabalarının desteklenmesi kritik öneme sahiptir.
Pazarları Dönüştürme Potansiyeli
“2040 yılına kadar dijitalleşme, Afrika'daki iş piyasalarını dönüştürme potansiyeline sahiptir, ancak kamu politikalarının herkesin yararına uygulanması gerekmektedir.”
2020'den önce, Afrika'da dijitalleşme önemli bir ivme kazanmış, birçok dikkat çekici başarı ve dinamik teknoloji ekosistemleri ortaya çıkmıştır. 2007 yılı, kıtanın dijital dönüşümünde önemli bir dönüm noktası olmuş, özellikle Safaricom tarafından başlatılan M-PESA'nın Afrika'daki ilk mobil ödeme hizmeti olmasıyla dikkat çekmiştir. Bu devrim niteliğindeki yenilik, cep telefonları aracılığıyla finansal hizmetler sunarak Kenya'daki banka altyapısı eksikliklerini, örneğin ATM'leri, gidermiş ve düşük bankacılık hizmeti sunulan bölgelerdeki finansal ihtiyaçları karşılamıştır. Ayrıca, bu iş modeli işlem ücretlerini önemli ölçüde azaltmıştır.
2007 yılından itibaren mobil ödemeler devrimi hızla yayılmıştır. 2018 itibarıyla, Afrika'da 300 milyondan fazla mobil ödeme hesabı bulunmakta olup, dünya çapında en yüksek sayıdır. Şu anda, 500'ün üzerinde şirket finansal hizmetler alanında teknolojik yenilikler sunmakta, bu da fintech olarak bilinen mobil ödeme hizmetlerini içermektedir. Afrika ülkeleri artık mevduat ve tasarruf hesapları gibi geniş bir dijital finansal ürün yelpazesi ve ödeme sistemleri sunmaktadır.
Kıtanın üzerinde yeni büyük oyuncular ortaya çıkmıştır. Örneğin; Kasım 2019'da Interswitch, 1 milyar doları aşan değerlemeye sahip ilk Afrika start-up'ı olmuştur. Bu şirket, 1.000'den fazla kişiyi istihdam etmekte ve yıllık 76 milyon USD'den fazla gelir elde etmektedir. Şubat 2020'de, Güney Afrikalı start-up JUMO, Bangladeş, Fildişi Sahili, Hindistan ve Nijerya'da faaliyetlerini genişletmek için 55 milyon USD topladı. Johannesburg ve Cape Town (Güney Afrika), Nairobi (Kenya) ve Lagos (Nijerya) gibi şehirler, günümüzde dünyanın en önemli 100 fintech ekosisteminden biri olarak sıralanmaktadır.

Kamu Yetkililerinin Karşılaştığı Zorluklar
Afrika’daki kamu yetkilileri, dijital dönüşümden faydalanarak geniş çaplı istihdam yaratma fırsatına sahiptir. Bu yaklaşım, karmaşık olmasına rağmen kıtanın ekonomik gelişimi için kritik öneme sahiptir ve dört ana stratejik eksende yoğunlaşmaktadır; her biri özel bir dikkat gerektirmektedir.
“Dijital altyapılara evrensel erişimi teşvik etmek, gelişmiş bir bağlantı ve adil, uygun fiyatlı erişim vaat etmek demektir”.
Geniş bant internet, mobil teknolojiler ve çevrimiçi hizmetler gibi dijital altyapılara erişim, modern ekonomiye katılım için temel bir gereklilik haline gelmiştir. Ancak, Afrika’da kırsal ve kentsel bölgeler arasında derin eşitsizlikler devam etmektedir. Şu anda, kırsal bölgelerdeki nüfusun sadece %26’sı düzenli olarak internet kullanırken, kentsel bölgelerde bu oran %47’dir. Bu dijital uçurum, kırsal bölgelerdeki bireylerin dijital ekonomiye katılım fırsatlarını sınırlayarak sosyo-ekonomik farklılıkları derinleştirme riskini taşımaktadır.
Dijital altyapılara evrensel erişimi teşvik etmek, sadece hizmet eksikliği yaşayan bölgelerde bağlantıyı iyileştirmek değil, aynı zamanda bu erişimin adil ve uygun fiyatlı olmasını sağlamak anlamına gelir. Fiber optik ağlarının geliştirilmesi, mobil kapsama alanının genişletilmesi ve internet erişim maliyetlerinin düşürülmesi gibi girişimler kritik öneme sahiptir. Aynı zamanda, kamu yetkilileri, orta ölçekli şehirlerde dijital yeniliklerin benimsenmesini teşvik etmelidir. Genellikle ihmal edilen bu şehirler, doğru dijital altyapılarla donatıldıklarında büyük bir ekonomik büyüme merkezi olma potansiyeline sahiptir. İş yaratma ve yerel ekonomik canlanma açısından çarpan etkisi gözlemlenebilir.
“Afrikalı gençleri dijital çağ için hazırlamak: Modernizme tam anlamıyla katılmanın tek yolu”.
Afrika’daki istihdamın geleceği büyük ölçüde, genç nüfusun dijital iş gücü pazarının gereksinimlerine hazırlanmasına bağlıdır. Afrika ekonomisinin önemli bir kısmını oluşturan gayri resmi sektör, dijital teknolojilerin entegre edilmesiyle dönüştürücü bir etki yaratabilir. Ancak, bu sektördeki birçok çalışanın dijitalleşmenin sunduğu fırsatlardan faydalanmak için gerekli becerilere sahip olmadığı görülmektedir.
Gençleri ve gayri resmi sektördeki çalışanları hedefleyen özel eğitim programlarının oluşturulması, temel dijital becerilerin yanı sıra programlama, e-ticaret ve çevrimiçi iş platformlarının kullanımı gibi daha ileri becerilerin kazandırılması önemlidir. Projeksiyonlara göre, 2040 yılına kadar serbest çalışanlar ve aile iş gücü Afrika’daki istihdamın %65’ini oluşturabilir, en iyimser senaryolarda ise en az %51’ini temsil edecektir. Bu veriler, bu çalışanların artan dijitalleşmiş ortamda başarılı olabilmeleri için gerekli araçlarla donatılmalarının aciliyetini ortaya koymaktadır. Bu hazırlık yapılmazsa, Afrika iş gücünün büyük bir kısmı dijital ekonominin dışında kalma riski taşır ve mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştirir.
“Dijital teknolojilerin benimsenmesindeki engelleri kaldırmak için ortak çaba gereklidir.”
Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler), Afrika ekonomisinde anahtar bir rol oynamaktadır, ancak dijital teknolojilerin benimsenmesindeki engeller nedeniyle büyüme potansiyelleri sıklıkla sınırlıdır. Afrika’da, sadece %17’si yeni kurulan girişimciler, en az altı iş yaratmayı planlamaktadır, bu oran dünya genelindeki en düşük rakamlardan biridir. Bu istatistik, Afrika girişimcilerinin karşılaştığı zorlukları, finansmana erişim, yetersiz dijital beceriler ve uygun olmayan düzenleyici çerçeveler gibi konuları yansıtmaktadır.
Bu durumu düzeltmek için, kamu yetkilileri ve özel sektör ortaklarının dijital teknolojilerin benimsenmesi ve yeniliğe uygun bir ortam yaratmak amacıyla birlikte çalışmaları kritik öneme sahiptir. Bu, girişimciler için dijital beceriler konusunda eğitimler sunulması, start-up’lar için idari süreçlerin basitleştirilmesi ve yenilikçi işletmelere yönelik finansal destek programlarının oluşturulmasını içerebilir. Dijital teknolojilere erişimi kolaylaştırarak ve yeniliği teşvik ederek, Afrika KOBİ'leri gelişme, iş yaratma ve küresel arenada rekabetçiliklerini artırma konusunda daha iyi donanımlı olacaktır.

“Kıtasal ve bölgesel koordinasyonu hızlandırmak her zamankinden daha acildir.”
Son olarak, Afrika’daki dijital dönüşümden en iyi şekilde yararlanabilmek için kıtasal ve bölgesel düzeyde koordinasyon şarttır. Ulusal stratejiler önemli olmakla birlikte, bunların Afrika ülkeleri arasında özellikle Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi (AfCFTA) çerçevesinde artırılmış bir iş birliği ile desteklenmesi gerekmektedir. Bu bölgenin dijital çağ için uyum sağlaması, iletişim altyapılarının iyileştirilmesi, gezgin hizmetlerinin kolaylaştırılması, veri düzenlemelerinin uyumlu hale getirilmesi ve dijital güvenliğin güçlendirilmesi için koordineli çabalar gerektirir.
Bugüne kadar, yalnızca 28 Afrika ülkesi kişisel verilerin korunmasıyla ilgili kapsamlı bir mevzuata sahip olup, sadece 11’i siber suçlarla mücadele için önemli yasalar oluşturmuştur. Bu düzenleyici eksiklikler, kıtanın dijital entegrasyonuna ve vatandaşlar ile işletmeleri siber risklerden korumaya yönelik büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu zorlukların üstesinden gelmek için, Afrika ülkeleri arasında güçlendirilmiş bir koordinasyon sağlanması, uyumlu yasal çerçevelerin oluşturulması, iyi uygulamaların paylaşılması ve sağlam iletişim altyapılarının geliştirilmesi gerekmektedir. Bu, sadece Afrika’nın dijital alanını güvence altına almakla kalmayacak, aynı zamanda yenilik ve ekonomik büyüme için güvenli bir ortam yaratacaktır.
Comments